Dünya gittikçe karmaşıklaşan, vahşileşen ve dengesizleşen bir sürece giriyor. ABD’nin başını çektiği, etrafındaki yanaşma ülkelerinde desteleyip alevlendirdiği bu karanlık düzen, içinde bulunduğumuz bölgeyi çok daha derinden sarsıyor. Bizim bütün bu gelişmelerin dışında kalmamız mümkün değil, zaten en çok etkilenen ülkelerden biri durumundayız. Nitekim, Türkiye’nin, gittikçe ağırlaşan iç ve dış sorun alanlarının çok yönlü baskı ve dayatması altında olduğunu büyük bir üzüntü ile görüyoruz. Açık şekilde tehdit ediliyor, tarihi haklarımızdan vazgeçmemiz için baskı altına alınmak isteniyoruz. Sayın Bahçeli’nin deyimi ile, milli bekamız çok cepheli risk ve tehlikelere maruzdur.
TAHAMMÜLÜMÜZÜ ZORLUYORLAR
S-400 Füze Savunma Sistemi almamızı bahane ederek, etrafımızdaki kuşatmayı daha da amansız hale getirmeye, Türk milletinin varlığını, birliğini ve refahını hedef almaya başlamışlardır. Ve ne yazık ki, bu karanlık çevreler ve yerli işbirlikçileri tahrik ve tehditlerini arttırarak sürdürüyorlar. ABD’den gelen haberler tahammül sınırlarımızı çok zorlamaya başlamıştır. NATO üyeliğimizi bile tartışmaya açtıklarını hayretle izliyoruz. Bu vahim gelişmeleri sineye çekip, geri adım atamayız. Bu kuşatmayı yarmak, bu alçak tehditleri bertaraf etmek ve egemenliğimize zerre kadar dokundurtmamak her Türk vatandaşı için bir milli görev haline gelmiştir.