HDP denilen terör odağının kapatılması için Anayasa Mahkemesinde dava açılması, Türkiye düşmanlarını ve zilletin ortaklarını çok ama çok üzdü. Ne söyleyeceklerini, ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Doğrudan HDP’ye sahip çıkıyorlar, bir fayda etmiyor. Demokrasi bahanesi ile bu terör partisine destek olmaya uğraşıyorlar, tutmuyor. Bekliyor ve istiyorlar ki, dışarıdan Türkiye’ye yoğun bir baskı yapılsın ve bu dava sulandırılıp, anlamını ve önemini yitirsin. Bunun için de ellerinden ne geliyorsa hayata geçirmeye başladılar. Davanın açılması HDP’nin kapatılması anlamına gelmezmiş, farklı bir karar da çıkabilirmiş. Daha neler neler söylüyor ve buna da bu milletin inanmasını bekliyorlar.
HDP, MİLLETE ZULÜMDÜR
Hiç uzatmadan, dolandırmadan söyleyelim. Her kim ki, HDP’nin kapatma kararına itiraz ediyor, bahane bulmaya çalışıyor, bu davadan kapatma dışında bir karar çıkmasını bekliyor ve istiyorsa, bu ülke ve milletle meselesi vardır. Zira, bu HDP’nin siyaset sahnesinde var olması, ülkeye de, millete de, demokrasiye de, hukuka da, vicdana da, hatta insanlığa da zulümdür. HDP’yi bu değerlerle bir araya getirmek, doğrudan teröre, katliama, bölücülüğe, ihanete kılıf uydurmaktır ki, bunu yapanları ne anlamamız, ne dinlememiz, ne de ciddiye almamız mümkündür. HDP’ye sahip çıkan, teröre ortaktır.
BU TERAZİ, BU SIKLETİ ÇEKMEZ
Daha şimdiden arkadan dolanmanın yollarını aramaya ve bu terör odağına akıl vermeye başladılar. Kapatılsa bile yedek parti hazırmış, her şey kaldığı yerden devam edermiş. Bununla da yetinmediler, bir eski Cumhuriyet Başsavcısı, HDP’nin kendini feshedip yeni bir partiyle yoluna devam etmesi durumunda davanın kendiliğinden düşeceğini ve böylece kapatmanın gerçekleşemeyeceğini ileri sürdü. Aklınızı da, hukuk anlayışınızı da, HDP sevginizi de anlıyoruz ama bu terazi, bu sıkleti çekmez. Söz konusu olan, HDP denilen yapının demokrasinin imkânlarını kullanarak terör ve bölücülük yapmasıdır. Siyaset yapma, parti kurma hakkının kötüye kullanılması, Anayasa’ya karşı gelinmesi, ülkenin varlığının ve birliğinin hedef alınmasıdır.
HDP, PKK’dır, cinayettir, bölücülüktür, masumlara, çocuklara, gençlere, kadınlara ölüm tuzağıdır. Yapılması gereken, bu ihaneti yapanların, terörün ta kendisi olanların tamamen ve kesin olarak hukuk yoluyla ortadan kaldırılmasıdır. Dolasıyı ile HDP’nin kendini feshetmesi, başka bir parti adı altında faaliyetini sürdürmesinin önünün mutlaka kesilmesi gerekmektedir. Anayasa ve yasalarımız bunun için yeterlidir. Gerekirse yeni düzenlemeler de yapılabilir. Her ne olursa olsun, PKK terör örgütünün uzantısı olacak bir partinin siyaset sahnesinde var olmasına artık bir daha kesinlikle izin verilemez, verilmemelidir.