Cumhur İttifakı ile zillet ittifakı arasındaki farklardan birisi de siyasetin günlük değil, planlı bir şekilde ileriye dönük olarak yapılmasıdır. Ankara vizyonu ile strateji üretilmesi ve zamanı gelince de uygulamaya konulmasıdır.
Türkiye’nin birlik ve beraberliği her şeyin üzerindedir. Bunun zedelenmesine hiçbir şekilde izin verilemez. Bunun için de demokrasinin yüksek bir standarda taşınmasının yanında, bireysel hak ve özgürlük alanlarıyla güvenlik dengesinin hassas bir şekilde kurulması gerekmektedir. Yapılanlar önemli ve değerlidir ama yeni tedbirlerin de alınacağı anlaşılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı reform paketleri ile çok daha iyi ve yüksek bir demokrasi standardı yakalamamız mümkün olacaktır.
TERÖR BİTMELİ
Diğer taraftan milli bekamızın üzerindeki sis perdesi kalkmış değildir. Ülkemiz olağanüstü risk ve tehditlerle karşı karşıyadır. Bunların hepsiyle baş edecek güçteyiz. Terör bitme noktasına getirilmiştir. Siyasi uzantılarının da bunun dışında tutulmaması gerekir. HDP için açılan kapatma davası, sadece terör partisine izin verilmeyeceğini göstermekle kalmayacaktır. Aynı zamanda terörle her alanda kararlılıkla mücadele edildiğinin ve bundan dönüş olmayacağının bütün dünyaya ilanı olacaktır. Diğer taraftan güney sınırlarımızda oluşturduğumuz güvenlik hattını daha da tahkim etmek boynumuzun borcudur. Suriye topraklarında ABD’nin iğrenç hesapları orta yerde durmaktadır. Yeni yönetimin de eskisinden farklı bir tavrı olmadığı açıktır.
Bir terör devletçiği kurulmasına hiçbir şartta müsaade edemeyiz. Ankara’nın savunmasının, sınır il ve ilçelerden değil, Afrin, Ayn El Arap, Cizire, Kandil, Kerkük’ten başladığı hiçbir zaman unutulmamalıdır. Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Kimsenin bizim toprağımızda gözü olmasını da ne anlarız, ne dinleriz, ne de gereğini yapmaktan geri durabiliriz. Biz bölgemizde de, dünyada da huzur istiyoruz. Terörle mücadele aynı zamanda FETÖ’yle mücadeleyi de kapsamaktadır ve burada en küçük bir tavsamaya izin verilmemelidir.
YENİ SİSTEMİN ÖNEMİ