Türkiye zor bir dönemden geçiyor ve bu zor dönemin en kritik meselesi, AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu’da son seçimlerde oy kaybetmesi yani Kürt seçmenin değişen tercihleridir.
Doğu Güneydoğu siyasi bakımdan yönetilemeyince, Türkiye de yönetilemez hale geliyor ve bu mesele artık Türkiye çapında bir mesele. İstanbul’da yaşayan Kürt vatandaşımızın siyasi tercihleriyle, Diyarbakır’daki vatandaşlarımızın siyasi tercihleri arasında bir fark kalmadı ve bunun bir çok sebebi olmakla beraber, en önemli sebebi, Kobani üzerinden inşa edilen Kürt milliyetçiliğidir.
HDP son seçimlere gelinceye kadar, metropol şehirlerde, Kürt seçmenden, bölgede aldığı oy oranında oy alamazken, bu seçimde aradaki farklar önemli oranda ortadan kalktı.
İzmir, İstanbul ve Akdeniz’de HDP’nin oylarının ikiye katlandığına şahit olduk.
Bu tabloya bakarak şunu söylemek gerekir, Kürt/Türk siyasi ilişkileri hem Batı’da hem Doğu’da yeni bir evreye girdi.
HDP’nin, her ne hikmetse, genel başkanın yurt dışı seyahatlerinin sonucunda belirlenen ve çözümü değil, çözümsüzlüğü dayatan siyasi tercihlerini bir yana bırakacak olursak, bu evrede, Türk/Kürt siyasi ilişkilerini normalleştirmek ve yeni Türkiye inşası için, elimizde AK Parti’nin dışında herhangi bir siyasi aktör, imkan ve güç yoktur.