Siyasi rakibinize kafayı fazlaca taktınız mı, asli görevlerinizi ihmal etmeye başlar, rakibinizin siyasi hamlelerine ve gündem belirleme kapasitesine karşı, hep savunma durumunda kalırsınız.
AK Parti/HDP arasında Haziran seçimlerinde yaşanan siyasi rekabet ve sonuçlar analiz edilirken en sık paylaşılan fikir buydu.
Buna göre AK Parti, HDP’nin yürüttüğü seçim kampanyasını ve Selahattin Demirtaş’ın bu kampanyadaki rolünü fazlaca önemsemiş ve bu da AK Parti’ye oy veren Kürt seçmeni rahatsız etmişti...
Bu seçimlerde de rekabet asıl olarak AK Parti ve HDP arasında geçecek. HDP’nin hedefinde yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti olacak. ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ gibi epey etkili bir sloganın yerini dolduracak bir slogan bulmaları zor olmayabilir. Terör eylemlerinde bir ay içinde 200’e yakın insanın hayatını kaybetmesinin HDP aleyhine yarattığı zorluklara rağmen, bakarsınız, bir üst akıl öyle bir üretim yapar ki, insanlar Cemil Bayık’ın ‘amaca ulaşmak için’ HDP’ye oy istemesini bile oldukça normal sayabilirler. Öyle ya, ‘savaşı’ı başlatanın Kandil değil, Erdoğan olduğuna halkı inandırmak için ‘sana savaş yaptırmayacağız’ diyen Selahattin Demirtaş’a inananlardansanız, sandık başına giderken, HDP’ye oy vererek Cemil Bayık’ı bile ‘Erdoğan’ın açtığı savaştan’ kurtarmayı düşünebilirsiniz!