AK Parti, Kürtler’in doksanlı yılların alacakaranlık günlerinde oluşmuş hafızasını anlamaya çalışmakla kalmadı, bu hafızanın ifade ettiği acılara ve yasa hep saygı gösterdi. Geçmişle yüzleşme tecrübesi, AK Parti iktidarı zamanında oluşmuş bir tecrübedir ve topu topu beş-on yılla sınırlı bir tecrübedir.
Dersim ve tarihin başka sayfalarıyla, mesela Diyarbakır cezaeviyle yüzleşmenin ve buna dair siyasi tavırların merkezinde, Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ve halkı yüzleşmeye davet eden mesajları vardı.
JİTEM’in işlediği cinayetlerin aydınlanması için çaba gösterildi ama bu çabalar her defasında, HDP’nin seyirci kaldığı, terk edilmiş davalara dönüştü.
Öcalan’ı savunmak için, yüzlerce kişi sıraya girerken, JİTEM davalarına, evet Tahir Elçi, Emin Aktar gibi sayısı üçü beşi geçmeyen avukatlardan başka kimse girmiyordu.
JİTEM davalarının bugün büyük oranda sonuçsuz kalması ya da tetiği çekenlerin yargılandığı davalara dönüşmesi elbette geçmişiyle yüzleşmek isteyen bir ülkeyi rahatlatan bir durum, kamu vicdanına iyi gelen bir sonuç değil.