Yetmişli yıllarda ete kemiğe bürünen Kürt demokratik/sivil siyasetinin tasfiyesi, asıl olarak, 12 Eylül günlerinde tamamlandı ve o günden bugüne kadar, 35 yıldır, Türkiye’nin bu coğrafyasında kan akmaya devam ediyor. Şiddet ve terör ortamından beslenenler, şiddeti ve terörü temel mücadele aracı olarak gördüler; ne Türkiye’deki ne dünyadaki değişim dalgalarından zerre kadar etkilenmediler. Terör ve şiddet uygulayarak, iki farklı ulusal psikolojinin oluşması için, bir takım programları hayata geçirdiler. Ama hakikaten tolere edilmesi çok zor eylemler, acı ve yas, hafızalara kazınmış katliamlar, faili, meçhul cinayetler, farklı iki ulusal psikolojinin oluşması için çok uygun bir ortam yaratıyordu. PKK’nin şiddet temelli bir stratejinin başarıya ulaşması için, dış güçlerle kurduğu ittifaklar, dünden bugüne oldukça çeşitlenmiş görünüyor.