Çok değil bir yıl önce, Doğu ve Güneydoğu’da en çok duyduğumuz şey, çözüm süreciydi. Şimdi ise bölgeye gidip çeşitli toplantılar yaptığınızda en çok duyduğunuz şey üç kelimeden meydana geliyor:Hasar Tespit Komisyonu.
Mardin, Şırnak ve Diyarbakır’da geçirdiğim dört gün içinde gördüklerimi, duyduklarımı ve dinlediklerimi bugün ve yarın sizinle paylaşmak istiyorum. Ama yazıya başlarken, bu üç kelimenin halk içinde en çok duyulan kelime olduğunu söylemek isterim.
Hasar
Tespit
Ve Komisyon..
***
Devletin ilgili kurumları ve sorumluları halkla, sivil toplumla bir araya geliyor ve hasar tespiti yapıyor.
Bir kabustan kan ter içinde uyanır gibi bu komisyonlar, zarar ziyanı tespit için harıl harıl çalışıyorlar.
Fiziki zararlar karşılanır elbette, erken veya geç. Ama ya halkın ruhuna kazınan, yüreğinde açılan yaralar, onları işte kapatmak oldukça zor ama imkansız da değil.
***
İnsan ruhuna, insanın çeşitli biçimlerde kırılan onuruna iyi gelecek ‘teknik’ komisyonlar maalesef dünyanın hiçbir yerinde henüz inşa edilebilmiş değil. Sabırla hareket edip, travma yaşayan halkla gönüldaşlık yaratmayı bilmek lazım.