Diyarbakır barosunun düzenlediği bir seminerde, öldürülmesinden kısa bir süre önce, Hrant Dink’le beraber olmuştuk. O gün yaptığı konuşmayı hiç unutmadım. Konuşmasının bir yerinde, geçen yüzyılda Ermeni halkı üzerinden Batılıların oynadığı oyunu hatırlatmış ve sanki bugünleri okuyormuş gibi şunları söylemişti:
‘Aman ha! Aman ha! Ermeniler’in geldiği oyuna siz gelmeyin. Batılılar işlerine geldiğinde, sırtınızı sıvazlar ve sonra da işlerine gelmediğinde sizi tek başınıza bırakırlar.
Geçen yüzyılda Ermeni halkına bir devlet vaat eden Batılılara Ermeniler’in bir kısmı gerçekten inanmıştı. Bu inanç İttihatçılar’ın tehcir planını hayata geçirmelerini sağlayan sebeplerden biri haline gelmiş ama 1. Dünya Savaşı bittiğinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun terk etmek zorunda kaldığı topraklara sürülmekten başka Ermeniler’in payına bir şey düşmemişti.
Geçen yüzyılda bir halkın büyük mağduriyetler yaşamasına yol açan oyunun bir benzeri bugün Kürtler üzerinden sahneye konuluyor.
Batılılar bugün güya büyük Kürdistan’ı inşa etmek için kollarını sıvamışlar!
Oysa bu sadece bir varsayımdan ibarettir. Bu varsayımın gerçek olduğuna inanan Kürt örgüt ve grupları hatta halk toplulukları bile var.
Oysa Batılıların Kürtler’i İran’dan, Irak’tan ve Suriye’den koparıp büyük Kürdistan’ı kurmak için gösterdikleri hiçbir gayret olmadığı gibi, mesela İran’da Kürtler’in en insani haklarının bile çiğnenmesine herhangi bir itirazları yok. Dün Suriye ve Irak’ta da yoktu. Saddam ve Baba Esad, Kürtler’e zulüm ederken, Batı’dan çıt çıkmıyordu.