Amerika’nın Irak işgali Kürt meselesini nasıl etkiledi sorusuna verecek doğru dürüst cevabı olmayanlar, 2003 Irak ve 2016 Suriyesi arasında benzerlikler kurarak, Türkiye’nin izlediği politikayı eleştiriyor ve Irak Kürdistanıyla iyi ilişkiler içinde olan Türkiye’nin PYD’ye karşı çıkmasını, ilerde başımızı Kürt vatandaşlarımızla belaya sokacak bir tercih gibi görüyorlar.
- Oysa her iki ülkeyi aynı ideolojiye sahip Baas Partilerinin yönetmesi dışında, 2013’te Irak’ta, şimdi de Suriye’de yaşanan süreçlerin, Kürt sorunu bağlamında, birbirleriyle benzeyen yanı çok azdır. On üç yıl önce, bütün dünyanın devirmek istediği ‘yeryüzünün lanetlisi’ Saddam gerçeğinden, on üç yıl sonra, neredeyse bütün dünyanın katledilmiş yarım milyon insana rağmen iktidarda tutmak istediği Esad gerçeğine gelindi.
- Irak’ta işgal başladığında, Kürt partilerinin hiçbiri -KDP ve YNK- rejimle işbirliği yapmıyor ve rejim muhalifi güçlere karşı rejimin yanında savaşmıyordu. Mesut Barzani liderliğindeki KDP ve Celal Talabani’nin liderliğindeki YNK ideolojik olarak farklı değerleri savunmakla beraber -YNK sol, KDP muhafazakar demokrat görüşlere sahipti- aynı siyasi programı savunuyor ve Kürtlerin gelecekteki çıkarları ile statüleri konusunda, herhangi bir anlaşmazlık yaşamıyorlardı: Irak’a demokrasi, Kürdistan’a otonomi.. Saddam, buna razı olsaydı, Irak’ta tarih başka türlü yaşanabilirdi. ABD’nin Irak’a girmesine günler kala, Mesut Barzani’ye, Irak sizin de vatanınız diyerek Amerikalılara karşı savaşmayı teklif etmiş ama Barzani bu teklifi reddetmiştir.