Nihayet bu da oldu.
Kandil, yol, baraj, havaalanı yapılmasını ‘ateşkesi’ bitirmek ve devrimci halk savaşını başlatmak için yeterli gerekçeler olarak görmüş ve ‘savaşı’ başlatmıştı.
HDP sözcüsü Ayhan Bilgen ‘iç savaş’ı tartışmak için bakın nasıl bir gerekçe bulmuş:
Sandıklar taşınırsa, iç savaşı tartışırız!
Türkiye’nin gerçeklerine, anayasanın güvencesinde siyaset yapma hakkına ve tabanın taleplerine bağlılıkla değil, Kandil’in izlediği stratejilere göre siyaset yaparsanız, YSK’nın hendeklerle çevrili mahallelerde, sandıkların taşınması kararına karşı, ‘iç savaş’ çağrısı yapar ve dünya alemi kendinize güldürürsünüz.
Hem güldürür hem kara kara düşündürürsünüz.
HDP’yi yöneten akıl bu akılsa, Türkiye’nin ve bu partiye oy veren insanların işi hakikaten çok zor.
Oy verdikleri partilerinin ‘sandıklar taşınırsa iç savaşı tartışabiliriz’ diyen bir parti olarak tarihe geçeceğinden hiç kuşku yok çünkü.
Kandil, baraj, havaalanı ve yol yapılırsa, ateşkesi bitireceğini söylüyordu, HDP sözcüsü de, iç savaş çıkarmaya aklınca ‘kallavi’ bir gerekçe bulmuş:
Sandıklar taşınırsa HDP olarak seçimi boykot ederiz, etmekle kalmaz, iç savaşı tartışırız!
Türkiye, Anayasanın güvencesi altında siyaset yapan bir partinin, iç savaşı tartışırız diye açıklama yapabildiği bir ülke haline geldi!