Keferzota, Mıkre, Tınat, Nıbıl, Hevedine.. Bunlar Midyat’a bağlı köylerin isimleri. Türkçe isimlerini öğrenmem biraz zaman alacak. Çünkü ben midyat’ın köylerini hep eski isimleri ile hatırlıyorum. Bir hafıza patlaması yaşanıyor buralarda. Ama tabiat da, bu hafıza patlamasının bir parçası gibi sanki. Yüksek dağların eteklerine yayılan üzüm bağları, artık yakılmadığı için yemyeşil bir örtü gibi dağları kaplayan meşe ağaçları ve vadilere açılan kuyulardan sulanan sebze ve meyve bahçeleri, çatışmayı geride bırakan bir coğrafyanın, insanlarıyla birlikte küllerinden yeniden uyanışı sanki.
***
Nıbıl köyü son durağımızdı. Bir zamanlar dağlardan yankılanan silah sesleri, yerini sükunete ve sessizliğe bırakmış. Nıbıl’ın yüksek yerlerinden, Bagog dağı görülüyor. Dağlarda yaşanan hikayelerle 30 yıl boyunca içiçe kalmış insanlar şimdi yeni hayatlar, yeni gelecek inşa etmenin peşindeler. Herşeyi yeniden düşünüp, hayal ettiklerini anlamak hiç zor değil. Döşenmeyi bekleyen parke taşları, kanalizasyon boruları yanyana duruyor köylerde.
***