Affınıza sığınarak bu hafta yüzleşme köşesini kendime ayırdım. Arapça’da bir laf vardır: ‘Sekkın yabo dakıka’ derler. ‘Bir dakika kardeşim’ anlamına geliyor. Benim Mardin ile olan derin bağlarımdan şüphe edenler duyduğuma göre “Miroğlu Mardinden uzak biri” diyorlarmış. El insaf demek gerekiyor. Milletvekili adayı olsam da olmasam da, Mardin’in ilçelerinde ve merkezde dolaşsam binlerce insan ile kucaklaşırım. İki gün önce Midyat’ın Estel kesiminde esnafı ziyaret ettim. Çoğunun yüzü her şey dünmüş gibi tanıdık ve samimiydi. Bir kez daha gördüm ki insanların yüzüne bakarak gözlerinin, anlamlı bakışlarının derinlik şerinde kaybolarak selamlaşmak, kucaklaşmak, insan hayatının en kıymetli şeyi. Çoğu benim doğup büyüdüğüm köyün, akrabalarımın hala yaşamaya devam ettiği köylerin sakinleriydi. Dosttuk, akrabaydık. Ziyaretten sonra parti binamızda biraz soluklandık. Midyat’ın emektar gazetecisi Halis’in sorduğu soruların bir kısmı, hiç şaşırmadım ama şu Mardinli olmak mevzusu ile ilgiliydi. Halis sordu ben cevapladım:
***
- Miroğlu’nun Mardin ile bağları zayıf diyorlar, ne diyorsun?