Bu sözü son bir hafta içinde Mardin’de çok sık duydum. ‘O’, Cumhurbaşkanı Erdoğan. Erdoğan isterse, çözüm süreci yeniden başlar, diyor insanlar. Bölge halkının devlete güveni yeniden inşa edilir.
Son bir haftayı Mardin’de geçirdim, bayramda halkla, gazetecilerle, iş adamlarıyla bir araya geldik, uzun süren sohbetler yaptık. Halk yeni bir umuda sarılmak istiyor ve bu umut kesinlikle HDP değil artık. HDP’ye tanınan toleransın işe yaramadığı görülebiliyor.
Konuştuğumuz hemen herkesin önceliği güvenlik.
Sorulan soruların merkezinde Cizre ve Nusaybin gibi ilçeler var. Bir iş adamı, ticareti bıraktığını, artık tek isteğinin Nusaybin’de yaşadığı evine güven içinde girip çıkmak ve güven içinde yaşamak olduğunu ifade etti. Bir gazeteci, Cizre’de yaşayan ailesini oradan taşımak istediğini ama bir türlü başaramadığını söyledi.
Cizre ve Nusaybin’e komşu ilçelere ise bir korku hakim. Acaba bu ilçeler de bir gün Nusaybin ve Cizre’ye mi benzeyecek, yoksa Cizre ve Nusaybin’de hayat normale mi dönecek?
HDP’nin en güçlü olduğu ilçelerde bile, kimsenin Nusaybin ve Cizre’de şu an sürmekte olan olağanüstü hale mahkum olmak istemediği apaçık görülüyor.
Cizre ve Nusaybin gibi tarihi ve siyasi tecrübeleriyle hafızalarda yer almış ilçelerin bugün karşı karşıya kaldıkları durumu hak etmediklerini konuştuğunuz herkes kabul ediyor.
PKK, her eylemiyle, devleti, daha sert davranmaya adeta zorluyor. Halk ve güvenlik güçleri karşı karşıya gelsin ve bu durum bütün dünyaya, Kürtlerle devlet arasında süren bir savaş olarak gösterilsin isteniyor.