Geçen haftayı Mardin, Diyarbakır ve Şırnak'ta geçirdim. Hükümetin ilgili kurumları sahada tam bir seferberlik halinde görev yapıyor. Ama acaba bunca olup bitenden sonra, PKK ve HDP, en azından oy aldığı halk kesimlerine karşı bir sorumluluk, bir pişmanlık tavrı içinde midir diye insan merak ediyor tabi. Bu merakı gidermek için halktan insanlarla, sivil toplum aktivistleriyle fikir alışverişinde bulunduk, çok sayıda insanı yorumsuz dinledik. HDP/PKK cenahından gelen malumatlar doğrusu, hiçbir şeyden ders alınmamış olduğunu gösteriyor. Bu mahallede resmi görüş farklı ama içerde yürütülen tartışmalar daha farklı. Kandil, resmi görüş olarak, hendek savaşlarında bir yandan ısrar ediyor, batı medyasına verilen demeç ve söyleşilerde, bu çatışmanın, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidardan düşünceye kadar devam edeceği ifade ediliyor ama bir yandan da, hendek savaşlarında ısrar etmenin hatta hendek savaşlarını başlatmanın ciddi hata olduğu, halkın bu stratejiye destek vermediği şeklinde değerlendirmelerin yapıldığı ve suçlu arandığı da halk arasında gayrı resmi görüş olarak anlatılıp duruyor. Pişmanlık var yani ama bu halka verilen zarar-ziyanlar, dökülen kan, Türkiye'nin dört bir yanına yollanan şehit cenazelerinin yarattığı o büyük acı ve yas için duyulan bir pişmanlık değil. Anlatılanlara bakılırsa, PKK pişman ama savaşı kaybettiği için pişman ve siyasi olarak da halkı kaybetmekte olduğunu gördüğü için pişman. Kandildekiler, sahadan gelen bilgilerin, kendilerini yanılttığını söylüyorlarmış. 'Bize, 600 bin milisin, 'şehirlerde halkı direnişe sokmak için hazır olduğu, halkın beklentisinin bu yönde olduğuna ilişkin raporlar geldi. Oysa hiçbir şey bu raporları doğrulamadı. Yanıltıldık" diyorlarmış.