Türkiye’yi bekleyen şu zor günlerde, oturup içinde Ahmet Hakan geçen bir yazı yazmak, inanın çok can sıkıcı.
Bir derdim yok Ahmet Hakan’la. Kasım seçimleri sırasında MHP milletvekili adayı Mehmet Aslan’ı, CNN’deki programına çıkardı ve benim, PKK’yi yorumlarken kullandığım bir cümleyi yaklaşık yarım saat süren yorum ve bağlamından kopararak, ekrana taşıdı ve haksızlık etti. Ona kırıldım. Ünlü gazinocu Fahrettin Aslan’ın oğlu Mehmet Aslan o programda ağzına geleni söyledi. Abarttıkça abarttı ve ertesi gün gitti suç duyurusunda bulundu. Neymiş efendim, Orhan Miroğlu, PKK terör örgütü değil demiş! Ahmet Hakan ise, o gece, duyduklarından hayretler içinde kalmış bir yüz ifadesiyle hiç bir müdahalede bulunmadı. Orada olmayan ama yerden yere vurulan birinin hakkını korumak adına tek kelime etmedi.
Bu gazetecilik mi şimdi? CNN yönetimi bu aşırılığı önemsemiş olacak ki, bir gün sonra CNN’den aradılar, istersem haber saatine katılıp, ‘kendimi savunabileceğimi’ bildirdiler. Ama tartışmanın yapıldığı Ahmet Hakan’ın programına değil, haber saatine!
Mehmet Aslan seçilemedi, ne yapıyor bilmiyorum, ama Ahmet Hakan, bir zamanlar desteklediği bir hareket, hendek siyasetine saplanıp kalınca, hızlıca çark eder gibi yaptı. Çark eder gibi yapması bile yetti, HDP tarafından, korkak ve kaypak olarak damgalandı. Bu haksızlığa itiraz eden de yine ben oldum ve Ahmet Hakan için bir geçmiş olsun yazısı bile yazdım.
Ahmet Hakan, geçen hafta, aydınlar bildirisine imza atanları destekleyen bir yazı yazdı. Bu aydınlara ifade alınırken, savcılar, PKK bir terör örgütü müdür’ diye soruyormuş. Ahmet Hakan, bu soruyu Orhan Miroğlu’na da sorun diyor ve benim üzerimden hem yeni bir polemik yaratmaya hem aydınlar bildirisine imza atanları aklınca aklamaya çalışıyor. Yargılamayı itibarsızlaştırmanın bir yolu bu. Çünkü bu aydınların yargılanma gerekçesi Ahmet Hakan’ın göstermek istediği gibi bundan ibaret değil. Bu aydınlar, PKK terörüne tek kelime söz etmeden, hatta PKK şiddeti ve terörünü mağdurun şiddeti gibi göstererek, devleti katliam ve ihlal yapmakla suçluyorlar. İçlerinde, ‘şiddet Kürtleri özgürleştiriyor ve hendekler devletin şiddet tekeline karşı çıkmak için keşfedilmiş bir mücadele biçimidir ve meşrudur ‘diye sayfalar dolusu makale yazan bile var.