Türkiye'de koalisyon dönemlerinden sonra yeni bir siyasi dönem başladı.İttifak, yani anlaşma, bağlaşım, bağlaşma (Türk Dil Kurumu) gündemde.Nereden çıktı siyasilerin bu ittifak merakı?Cumhurbaşkanının seçilmesi için seçmenden % 50+1 oy alma zorunluluğundan çıktı tabii.% 50+1 oy alma kolay mı?Değil.İttifak işte bu ihtiyaçtan doğdu.16 Nisan referandumunda "evet" ve "hayır" kampanyası için partiler ve sivil toplum örgütleri ile medya arasında ittifaklar oluştu ve % 51 / % 49 diye özetlenecek sonuç ile "evet" ittifakı kazandı.2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için siyaset arenasında ittifak oluşumları bugünlerde medyaya yansıyor ama henüz netleşen tek karar var.İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV canlı yayınında, İsmail Küçükkaya'nın, "CHP ile ittifak yapar mısınız?" sorusuna verdiği, "CHP ile asla ittifak yapmam" yanıtı ile çok kesin ve net tavır koydu.AKP'li siyasetçilerin ve medya yorumcularının iddiaları ise "fos" diye söndü.Bu durumda şu ana kadar resmen iki cumhurbaşkanı adayı ortaya çıktı.Meral Akşener ve Recep Tayyip Erdoğan (soyadına göre alfabetik sıralama)Bir de MHP'nin durumu var ki AKP'ye önerileri ittifak değildir.Devlet Bahçeli'nin açıklamasındaki taleplere göre MHP, iktidar partisi AKP'ye ittifak değil iltihak önermektedir.İltihak yani katılma. (Türk Dil Kurumu)1- MHP, seçim, siyasi partiler ve yüksek seçim kurulu ile uyum yasalarının hazırlanmasında AKP'ye iltihak etmek istiyor.2- MHP 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimde ile Kasım 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili ortak seçiminde AKP'ye iltihak etmek istiyor."Ne var bunda eleştirecek?"MHP cenahında bu soruyu soranlar çıkacaktır elbette.Hemen yanıtlayayım.Bir siyasi parti iktidar olmak için hazırlanır seçimlere.İddialı olmalı ve ittifak ya da iltihak akıllarının ucundan bile geçmemeli partilerin."2019'da Cumhurbaşkanı adayıyım" diyen Erdoğan bu iddianın ilk örneği oldu.İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "…ben iddialı bir adayım. Yüz bin imza ile geleceğim" dedi ikinci cesur aday oldu.Siyaseten "Türkiye'yi tek başına idare etme" gibi iddiası yok ise bir siyasi partinin işte o zaman ittifak da iltihak da düşünür.Türkiye'yi tek başına yönetme iddiası olmayan partiler oyu en yüksek olan partiler ile ittifak da iltihak da yapmak isterler.Cumhurbaşkanı adayı çıkartmamak bir parti için siyaseten yok olmaktır.İYİ Parti seçmen nezdinde giderek güçlendikçe bazı partilerin iyice eriyeceği de anlaşılıyor ki "temsilde adalet" kavramına sarılarak "seçim barajının % 10'nun altına düşürülmesi" önerisi bu yüzden ortaya çıkıyor.AKP'nin 15 yıllık tek başına iktidar dönemi sonrası MHP'nin iltihak çağrısına "yeşil ışık" yakması da AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın tespiti ile ortaya koyduğu, "metal yorgunluğunun" sonucudur.AKP'ye yaptığı iltihak teklifi de MHP'nin de "metal yorgunu" olduğunu kanıtlamaktadır.Peki, CHP ne yapacak?Erdoğan'ın doktor reçetelerinde yazıldığı gibi her gün sabah, öğle, akşam söylemleri ile "CHP ve Kılıçdaroğlu'na hücum" taktiği cumhurbaşkanı seçiminde anahtar partinin CHP olduğunu kanıtlıyor.CHP adayının kimliği bu anahtarın güçlü ya da güçsüz olacağını ortaya koyacaktır.