Ankara Barosu önceki başkanı Avukat Sema Aksoy "Çoklu baro" ya da diğer bir deyişle "Paralel Baro" konusunu ele aldığı görüşünde tarihi gerçekleri gözler önüne seriyor.
"Bağımsız yargının güvencesi de bağımsız ve tarafsız barolardır" diyen Avukat Aksoy'un bu çalışmasını, AKP'li, MHP'li milletvekilleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "tarihi gerçeklerden ders çıkarmaları için" özetleyerek sunuyorum:
"Osmanlı döneminde "müzevvir" veya "ayak kavafı" denilerek küçümsenen ve mahkemelerde iş takip eden kişilere verilen adla başlayan meslek faaliyetleri Tanzimat ile kurumsallaşmaya başlamıştır.
Adliye nezaretince yapılan sınavı geçenlere ruhsatname verilmeye başlanmıştır.
Ardından bu kişilerin bir araya gelip örgütlenmeleri için "Dava Vekilleri Cemiyeti Nizamnamesi" 1876 da kabul edilmiştir.
II. Meşrutiyet Dönemimde dava vekili, "muhami" sıfatı ile görev yaptı.