AKP'li Belediye Başkanlarının azilleri ya da istifaları gündemi işgal ederken muhalefet partileri, "seçimle gelen seçimle gitmeli" diye absürt yani saçma sapan bir karşı çıkış sergilemeye başladılar.Muhalefet böyle mi yapılır?Yıllardır bu Belediye Başkanları hakkında ayyuka çıkan, "rant, rüşvet, yolsuzluk" iddiaları hakkında yüzlerce açılmış dava varken güya aydın geçinen yazar, düşünür ve gazetecilerle muhalefet partileri böyle mi hesap sormalı?Çok net söylüyorum. İstifa ya da azil yetmez, AKP'li başkanların yargılanmaları gerekir.ByLock yüklü telefondan aranmışsınız diye telefonlarında ByLock yüklü olmayan gazeteciler, "FETÖ ile ilişkili" diyerek aylarca cezaevlerinde tutuklu yattı, yatıyor.Bu FETÖ'cülere arsa, bina gibi tahsisler yapan, ihaleler veren AKP'li bu Belediye Başkanları yargılanmamalı mı?Bu Başkanları en azından telefonunda ByLock bulunan FETÖ'cüler aramadılar mı?Bunlar bile yargılanmalarını gerektiren en önemli hukuki unsurdur.25 Eylül 2017 günü yayınlanan yazımda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, CHP'li Belediye Meclisi üyeleri neredeler? Diye sorumuştum.Kemal Beyin hassasiyetini bildiğimden yanıt geleceğini tahmin ediyordum kiÖnce CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis ve Kadıköy Belediye Meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam, "Sayın Genel Başkanımızın talimatı ile" diyerek aradı ve Kadir Topbaş döneminde açılan davaları, yağmalanan İstanbul'u, yandaşlara verilen rantları, yolsuzlukları örnekleri ile anlattı ki şaşırdım kaldım. Sağlam'ın bu dosyalarına elbette önümüzdeki günlerde yazımda yer vereceğim.CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir de, Kılıçdaroğlu'nun talimatı ile beni aradı ve Başkan Melih Gökçek hakkında çok önemli iddialar bulunan dosyalarından bir tanesini bana gönderdi. Bu dosyada yer alanları özetliyorum.