16 Nisan referandumuna "yasasını çiğneyerek" damga vuran Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ne acı ki teşkilat kanununa dahi sahip değil.Hepsi hukukçu 11 üyesi var ki 6'sı Yargıtay'dan 5'i ise Danıştay'dan seçiliyor. Başkan Sadi Güven ile 5 üyenin görev süresi Ocak 2019'da bitiyor.Bu durumda hem YSK, Teşkilat Kanunu'na kavuşsun hem de üye yapısı yenilensin diye önerim var.Türkiye Barolar Birliği'nden bir üye,Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin göstereceği hukuk fakültesi mezunu birer üye,Üniversitelerin bilişim sektöründen uzman bir üye,Üniversitelerin nüfus ve istatistik bölümlerinden uzman bir üye de YSK üyesi olmalıdır ki bu isimler de seçimle belirlenmeli ve mesleklerinde en az 10 yıl görev yapma şartı aranmalıdır.Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye'de seçimlerin tarafsızlıkla yapılmasını sağlayacak en önemli kurumdur.Aldığı bir karar ile 16 Nisan referandumunu nasıl tartışmalı bir karar haline getirdiği asla unutulmamalıdır.Bir daha bu tür hukuksuzluklara tevessül edilmemesi için gerekli her türlü denetim ve kontrol da YSK Teşkilat Yasası'nda hükme bağlanmalıdır.YSK üyelerinin toplam sayısı dikkate alındığında dışarıdan atananlar ile Danıştay ve Yargıtay'dan seçilenlerin eşit sayıda olmasında da yarar vardır.Seçimlerin hilesiz, şeffaf ve deneyime açık yapılması şarttır.Öncelikle kendi veri tabanı ve veri ağı hazırlanmalı SEÇSİS sisteminin Adalet Bakanlığı'nın kullandığı Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) kapsamından çıkartılması sağlanmalıdır.Diğer çok önemli bir husus ise e-devlet sisteminden oy kullanma imkânının 2019'da yapılacak 3 seçimle başlayacak şekilde hızla sağlanmasıdır.Adil seçimler demokrasilerin olmazsa olmaz şartıdır.Akıllarda ve vicdanlarda, "hile" kelimesinin zerresi kalmamalıdır.Türkiye'ye yakışan da budur.Vatandaşın attığı her bir oy namustur, bu namusu korumak da devletin asli görevidir.4 önemli yasaGelelim diğer önemli bir konuya ki bu da referandumlara yöneliktir.Bir ülkenin rejimini değiştirecek konuda %50 oranının yeterli bulunması çok büyük hatadır.En az nitelikli çoğunluk yani oy kullananların yaklaşık %65-70 oranında oy vermesi gerekir bir ülkenin rejiminin değiştirilmesi için.Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması hakkındaki kanunda da bu değişikliğin yapılması gerekir.Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler kuşku yok ki Kasım ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri açısından önemlidir.Bu üç seçim için Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası hâlâ AKP hükümeti tarafından Meclis'e gönderilmemiştir.Çoğulcu demokrasi için, toplum vicdanı için, halkın sonuçlarından şüphe duymaması için bu 4 önemli yasanın en kısa sürede Meclis'te ele alınmaya başlanması gerekir.İktidar partisi "baskın" kararlarla siyasi partiler, seçim, YSK ve Halkoylaması kanunlarını son anda Meclis'e sevk etmeyi düşünebilir.MHP de bunu her zamanki gibi destekler de CHP'nin yasa tekliflerini hazırlayıp Meclis'e göndermesi ve kamuoyunda tartışmaya açması gerekmez mi?Yüksek Seçim Kurulu'nun teşkilat kanunu olmadığını usta gazeteci kardeşim Saygı Öztürk'ün köşe yazısından öğrendim. Bu vesile ile teşekkür ederim.