Geçtiğimiz hafta Moskova’da gerçekleşen Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran zirvesi sonucunda yayımlanan ortak metinde, her üç ülkenin de Suriye rejimi ve muhalefeti arasında müzakere edilmiş, geleceğe dönük bir anlaşmaya garantör olmaya hazır olduğu vurgulandı.
8 maddelik anlaşma metninin en dikkat çeken paragrafı; İran, Rusya ve Türkiye’nin, etnik köken, din ve mezhep gözetmeksizin Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne duyduğu saygının dile getirilmesi ve üç ülkenin de Suriye sorununun askeri yollarla çözülemeyeceğinde hemfikir olduğunun altının çizilmesiydi.
Bu anlaşma sürecinin sahada taraflar arasında nasıl şekilleneceğini tabii ki zaman gösterecektir. Suriye’de 6 sene içerisinde 450 bin insan hayatını kaybetti. 6 milyon insan ülkeyi terk etti. Milyonlarca yetim ve yaralı var. 500 bin civarında insan cezaevlerinde akıbeti meçhul vaziyette.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye topraklarındaki aktif varlığı, ABD’nin 4 yıldır Türkiye sınırında sözde Kürt koridoru hayaliyle kol kanat gerdiği PYD/YPG’nin pozisyonu, Suriye topraklarının geleceğini Afganistan’ın akıbetine sürükleyecek gibi gözüküyor.