Geçen hafta altı oda başkanının 2017 ve 2018 yıllarıyla ilgili fırsatlar ve riskler açısından değerlerdirmelerini sizlerle paylaştım. Görüşlerinden çıkardığım ortak sonuç, 2017 yılının bir toparlanma yılı olduğu, desteklerin sürmesiyle 2018’in fırsatlar içeren bir yıl olacağı şeklindeydi.
Altı oda başkanının 2017 ve 2018 yıllarıyla ilgili riskler ve fırsatlar içeren görüşlerini geçen hafta boyunca sizlere sundum. Bu görüşlere bağlı değerlendirmemin neler olduğunu paylaşmak istersem, “2017 yılını bir toparlanma yılı olarak görüyorlar. 2018 yılının ise doğru adımların atıldığı, desteklerin sürdüğü bir yıl olursa, umutlu iyimserlik içeren bir yıl olarak geçeceğine” inanıyorlar.
Görüşlerine yer verdiğim Gaziantep, Antalya, Trabzon, EBSO, Denizli ve Adana oda başkanlarından tümü kendi kentlerinin 2017 perfermansının iyi olduğunu 2018 yılında da kentlerinin Türkiye büyümesinin üzerinde bir büyüme göstereceğine inandıklarını dile getiriyorlar.
2017 yılının toparlanma yılı olmasına KGF uygulamasının ve KDV indirimlerinin piyasaya getirdiği canlılığın, Eximbank desteklari ve kur artışı ile ihracatın artmasının, turizmde yaşanan canlılığın, milli istihdam stratejisi ile istihdam artışlarının, yılın üçüncü çeyreğindeki yüzde 11.1 büyümenin neden olduğu konusunda görüş birliği içersindeler.
Soçi toplantısıyla Suriye’de barış umudunun gündeme gelmesi, Rusya ilişkilerinin düzelmesi, petrol başta emtia fiyatlarının sakin seyretmesi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyüme tahminlerinin artmasının da 2017 yılının toparlanma yılı olmasında etkili olduğunu ve 2018 için de olumlu beklentileri desteklediğini belirtiyorlar.
Oda başkanlarının risk olarak görüp ifade ettikleri konularının başında içte ve dışta siyasal gerginlik geliyor.