Ankara Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu ASO Başkanı Nurettin Özdebir, sorulara verdiği açık, net, samimi yanıtlarla görüşlerini ortaya koyuyor. Özdebir, Trump ile ilgili değerlendime yaparken, “Trump züccaciye dükanına girmiş fil gibi dünyayı karıştırıyor” değerlendirmesini yapıyor.
Trump’ın yumuşaması gerektiğini belirten Özdebir, Trump’ın sertliğinin ve ticaret savaşlarının sürmesinin ABD Doları’nın rezerv para olmasına karşı hamlelere yol açtığını ve doların rezerv para olmasının sorgulatılacağını öne sürüyor.
Özdebir “Dünya ticaretinin yüzde 20’sinden fazlasını domine eden BRICS ülkeleri, Türkiye’nin de katıldığı son toplantılarında kendi paralarıyla ticaret kararı aldılar. Bu 800 milyar ticaret açığı veren ABD için büyük bir risk. Aslında bu açığı, 22 cente mal ettiği 100 doları, para maliyetiyle üzerinde yazan değer arasında büyük farka neden olan sinyoraj yaparak karşılıyor. Dolar rezerv para özelliğini kaybedince ABD ekonomisini vurur. Sinyoraj gelirlerini kaybeder” diyerek, ABD’ye yumuşama önerisinde bulunuyor. Özdebir, Türkiye’nin durumuna değinirken, “Şu anda Türkiye’de çarkların çevrilebilmesi için finansman ihtiyacımız var. Yıl sonuna kadar ödenmesi gereken 69 milyar dolar. Bunu tedavi etmemiz, cari açığı düşürmemiz için topyekun bir seferberlik ilan etmeliyiz. 81 milyonun her bireyi tüketim tercihlerini gözden geçirmeli” değerlendirmesini yapıyor.
Enflasyona değinirken de “Tüketici enflasyonu yüzde 15 seviyesine geldi, ama bagajında tüketici fiyatlarını daha yukarı taşıyacak üretici enflasyonu var. Ona bağlı olarak tüketici fiyatlarını daha yukarı taşıyabiliriz. Şu anda yaşanan talep değil maliyet yönlü enflasyon” diyor. İşletmelerin çoğunun Ticaret Kanunu’na göre batık durumda olduğunu da belirtiyor.
Türkiye üzerinde dış oyun oynandığını kabul eden Özdebir, bunun nedenine değinirken, “Türkiye 15-16 yılda ciddi atılım yaptı. Şu anda dünya pazarından yüzde 1’e yakın pay alıyoruz. İhracatımız 160 milyar doları aşmış durumda. Daha önce bu malları başka ülkeler satıyordu. Biz, onların tabaklarından bir kaşık yemek çaldık. Özellikle savunma sanayisinde yaptığımız hamlelerle, pastadan daha fazla pay alacağımız ortaya çıkıyor” görüşünü ortaya koyuyor.
Özdebir, ASO olarak inşaat sektörüne yapılan desteğin imalat sektörüne yapılmasının gerekli olduğunu düşündüklerini belirterek, “üstelik sanıldığının tam tersine, inşaat sektöründa yaratılan katma değer ithal girdilerin artmasıyla beraber ekonomiye çok bir şey katmıyor” diyor.