Cumhurbaşkanının sert faiz karşıtı söylemi, bakanların yükselen dolar karşısında, dünyada faiz artışıyla dolara fren getiren deneylerden hiç söz etmeden, piyasaları yatıştırıcı söylemlerle itfaiyecilik yapmaya çalıştıklarını gösteriyor. Doların son yükselişi konusunda Başbakan'dan başlayarak ilgili bakanların ne değerlendirmeler yaptıklarını araştırdım. Şaşırdığım 2016'dan bu yana doların her yükselişi sırasında hep benzer demeçler vermişler. Bugünde benzer söylemler içerisindeler. Ağıza almadıkları tek konu dolara fren için faiz artışı gerektiği...
Söylemlerinde ortak yer alan unsurlar içersinde, yükselişin geçici ve spekülatif olduğu, zamanla geri döneceği, yükselişte dış etmenlerin ABD ve AB’deki gelişmeler ile Ortadoğu’udaki çatışmaların etkisinin gözden ırak tutulmaması gibi konular yer alıyor.
Bütün demeçler bende piyasaları yatıştırmak için itfaiyecilik
yaptıkları düşüncesini hakim kıldı.
Hiçbir bakan, dünya uygulamalarına bakıp bizim de faiz artırmak
zoruda olduğumuz konusunu tartışma ortakmına taşımıyor. Böyle bir
öneriye ilk ve şiddetli karşı çıkacak kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan
olduğunu bildikleri için bu konuya girmekten kaçınıyorlar. Farklı
söylemlerle yükselişin nedenlerini tam izah etmeden, zamanla geri
döneceğini belirtmekle yetiniyorlar.
Ekonomik bilgisini ve değerlendirmelerini önemsediğim ve yer yer yazılarımda övdüğüm Mehmet Şimşek’in doların yükselişi karşısında piyasaları yatıştırmak için itfaiyecilik anlamı taşıyan 2016 yılındaki bir değerlendirmesi ile dün üç ayrı yerde yaptığı konuşmalarla yatıştırıcı tutumunu bir konuşmasından alıntılayarak aktaracağım.
Önce 21 Kasım 2016’da doların yükselişini değerlendirirken söyledikleri: