Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstü kapalı şekilde olsa da Abdullah Gül’ü suçlamasının ardından, “yanlış hedef” seçtiği Ali Babacan gibi bir ismin öne çıkmasının daha yüksek ihtimal taşıdığı yorumları yapılınca, Cemil Çiçek’le sohbet ettim. Çiçek’in özet olarak söylediği, “Yanlış alanda mağazin ağırlıklı tartışılıyor. Bu tartışmalar erken başladı. Dışarıda olup biten çok şey var” dedi. Çiçek, ”Türkiye’nin iki tip sorunu var. Biri devletin sorunları. O sorunlar ortada bekliyor. Muhataplar karıştırmaktan vazgeçmeyecekler. ABD ile olan sıkıntılarımız var. İktidar değişse de o sorunlar gündemde olacak. İktidarda kim olursa olsun değişmeyen, başımızı ağrıtan gelişmeler sürecek. Oysa , yanlış alanlarda, içeride siyasetin magazin kısmı ağırlıklı tartışılıyor. Adamlar dostuz, müttefikiz diyorlar. YPG’ye silah vererek bildiklerini okuyorlar. Bize engeller getiriyorlar. ABD başkanları kongreyi mazeret olarak kullanırlardı. Şimdi ona da gerek duymadan birçok ayak oyunuyla bildikleri gibi davranıyorlar” diyerek tartışmaların gündeminin sağlıklı olmadığını ifade etti. Macron’un demokrasi, hukuk, insan hakları konusunda gerekçelerle görüşmeleri askıya alma konsundaki açıklamalarını soruyorum. Çiçek, “54-55 sene sürede işin suyu çıktı. Bu söylenen şeyler AB olmasada yapacağımız şeyler. AB’ye gireriz girmeyiz standartlarımızı yükseltmeliyiz. Yaparsak elimiz güçlenir, mazeretleri kalmaz. Bunlar AB olsa da olmasa da ihtiyacımız olan şeyler. Biz daha önce uyum çalışmaları yaparken, halkımız için dedik. Bugünde yapmamız gereken düzenlemeler var. Hukuk devletini işler hale getirmeliyiz. Demokrasimizin kalitesini arttırmak içi...