Son iki günde birbiri ardına IMF ve iki kredi derecelendirme kurumundan seçim öncesi farklı tonlarda ekonomik uyarılar içeren açıklamalar söz konusu oldu. Standard and Poor’s gözden geçirmesini öne çekerek not düşürmesine de gitti. O nedenle bu uyarıları dikkate alarak, seçimin hemen ardından iş dünyasıyla diyalog içersinde hazırlanacak yapısal reformlar içeren paket açıklanmasının hazırlığına girişilmeli.
Son 48 saatte IMF ile iki derecelendirme kurumu Standard and Poor’s ile Fitch’in Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri açıklandı. IMF’ten yumuşak, Standard and Poor’s’dan sert uyarı gelirken, Fitch, Türk bankacılık sektörünün baskılara rağmen, finansal piyasalara erişimini sürdürdüğü yönündeki olumlu değerlendirmesinin ardından bazı risklerden söz etti.
IMF’nin 4. Madde Konsültasyon Raporu'nda 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomisinin 2017 yılında güçlü şekilde toparlandığı belirtiliyor. Buna karşın ekonominin iç ve dış dengesizliklerle karşı karşıya bulunduğu, enflasyonun hedeflenenin üzerinde seyrettiğinin altı çiziliyor. Siyasi belirsizliklerin ve bölgesel belirsizliğin yüksek olduğuna değinilerek, ekonomide “Aşırı ısınma” konusuna dikkat çekiliyor. Önlem olarak para politikasının sıkılaştırılması, enflasyonun kontrol altına alınması ve TL’nin güçlendirilmesi ile yapısal reformların hayata geçirilmesi ve iş piyasasında esnekliğe odaklanılması öneriliyor.
Standard and Poor’s, Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyesinin üç basamak altına BB- seviyesine indirdi. Buna neden olarak artan enflasyon görünümü, TL’nin değer kaybı, bozulan dış pozisyonunu gerekçe olarak gösteriyor. Kredi notunun artırılması için enflasyonun, Merkez Bankası’nın hedefine yakınlaşması, ülkenin dış pozisyonunun güçlenmesi ve cari açığın azaltılmasının gerektiğinin altı çiziliyor. Açıklamadaki bazı değerlendirmelerin hata içerdiği ekonomistlerce belirtilirken, buna örneklerden birinin 135 milyar liralık proje bazlı teşviğin Standard and Poor’s’un metninde zamana bağlı değil de hemen ekonomiye yük getireceği izlenimini veremesi buna örnek olarak gösteriliyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise Standard and Poor’s'un kredi notu konusunu ağustosta gözden geçirme planını açıkça öne aldığını belirterek, “Zamanlama manidar, analiz yetersiz” değerlendirmesiyle eleştiriyor.
Fıtch Finansal İlişkiler Direktörü Lindsey Liddell,'Türk bankacılık sistemi baskılara rağmen finansal piyasalara erişimini sürdüyor' değerlendirmesini yapıyor. Lindell, bankacılık sisteminin, KGF teşviklerinin azalması nedeniyle önceye kıyasla daha yavaş kredi büyümesine rağmen, istikrarını koruduğunu belirttikten sonra şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Türkiye bankacılık sektörü, zorlu faaliyet ortamına rağmen son üç yılda düzenli şekilde artan ortalama varlık getirisini korudu. Öz sermaye karlılık oranı 2017 yılında yüzde 15’e yükseldi. 2018 performansının bunun biraz altında olmasını bekliyoruz.”