TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası ile bozulan AB ilişkilerinin düzelmesi konusundaki önerisini sordum; “Geçmişte nasıl ilişkiler içindeysek, yine aynı ilişki düzenini devreye sokmamız gerekiyor. Küresel rekabet ortamında hem milli hem siyasi hem de ekonomik çıkarlarımız bunu gerektiryor” önerisinde bulundu.
Kaleağası şöyle devam etti:
“İlişkilerimizi geliştirecek formül, demokrasi, özgürlük, hukuk devleti AB mevzuatı ve standardıdır. Bu formülle geçmişte başarı sağladık. Bugün de başarı sağlamamamız için hiçbir neden yok. Bu hem Avrupa hem dünyaki ilişkilerimiz için önemli.
AB iki çemberli esnek yapıya dönüşüyor. Merkezde daha Federal euro bölgesi ve onunda dahil olduğu geniş AB çemberi. Bu çemberde Kopenhag kriterleri ve AB tek pazarı var. Türkiye için bunlar çok iyi. Önümüzde AB için imkanlı bir yol açıldı.
Kaldı ki ikinci bir formül daha var. Bilgi ve referansları açısından test edilmiş bir formül. O da Türkiye AB ile ilişkilerinde ne kadar ilerlerse, dünyadaki ilişkileri o kadar gelişiyor. O gelişen ilişkileriyle Avrupa’da o kadar etkili ve cazip oluyor.
Tabloyu tamamlayan üçüncü bir yön var. O da 4. Sanayi Devrimi ve büyük dijital devrimi. Önceki sanayi devriminde olduğu gibi bu durum teknolojiyi, ekonomiyi, dolayısıyla toplumu ve demokrasiyi de geliştirip uygarlığı daha ileriye taşıyor. Yapay zeka, kuantum fiziği ve temiz enerji gibi atılımlarıyla yepyeni bir insanlık uygarlığı yolunda ilerleniyor.