Küresel değer zincirinde yer almayı tanımlarken Prof. Çelik Kurtoğlu, “Sipariş için değil, raf için üretim yapabilen küresel değer zinciri içersinde yer alabilir” dedi. Ülkemizde bunu başarabilmiş küresel değer zincir içersinde yer almış firmalar olduğunu belirtip, örnekler verdi.
Prof. Çelik Kurtoğlu hoca, uzun bir süredir titiz bir şekilde “değer zinciri” üzerinde çalışıyor.
Titizliği nedeniyle kitabına tam nokta koydu, diye düşünürken, yeni bir soru ile karşılaşıp yeni bir araştırmaya giriyor. Çelik hoca ile değer zinciri konusunda yayınlanan haberlerle ilgili değerlendirme yazılarım nedeniyle sık sık sohbetler yapıyoruz. Dün konuşurken değer zinciri konusunda yaptığı tanım ilgimi çekti. "Sipariş için değil raf için üretim yapabilen küresel değer zinciri içersinde yer alır. Raf için üretim küresel zincirde sektörde üretim yapmayı amaçladığı yeri belirleyip oraya yerleşebilecek üretimi yapmayı gerektirir” dedi.
Bu konuda dışarıdan örnek verirken Çinli otomotiv firması Geely’nin bir süre önce İsveçli Volvo’yu satın almasının ardından, son olarak Alman Daimler firmasının yüzde 9 hissesini sessiz sedasız satın alıp, yönetim kurulunda yer alacak bir konuma geldiğini gösterdi.
"Peki, bizde böyle örnekler yok mu" soruma, “Olmaz olur mu” diyerek örnekler verirken, “Farplas, led ampullerle ürettiği stop lambalarını raf için üreterek birçok önemli otomotiv firmasından sipariş aldı. Onlara üretim yapıyor. Teknik Oto ve Martaş Otomotiv koltukta, Kibar Oto uçak koltuğunda sektörlerinde raf için üretim yapan firmalar oldular. Sivas’taki Estaş’ta egzantrik üretiminde bunu başardı. Kompozit tekne yapan bir firmamız da var. Bu başarıyı sağlayabilmiş başka firmalarımız da var. Önemli olan bunların sayılarını artırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak. Küresel değer zincirinde yer alabilmek için sektörün küresel bazda yönelimlerini ve beklentilerini görüp, buna uygun özel ve fark içeren üretim yaparak uluslararası değer zincirinde yer almak gerekir. Bunu yapabilen firmalarımız da azımsanmayacak sayıda.”
Hoca, bunu başaran firmaların, teşvik filan gibi konularla ilgilenme gereği duymadıklarını, konularına odaklanıp en iyi üretimi yapmayı amaçladıklarını söyledi. Uluslararası değer kavramı içinde yer alan firmaların bu özellikleri olduğunu belirtti.
Çelik Hoca’nin anlattıkları bende çeşitli sektörlerde uluslararası marka olmanın bir yolunun da bu olduğu izlenimini uyandırdı.