Dr.Rauf Gönenç başkanlığında uzmanlarca hazırlanan 112 sayfalık OECD’nin Türkiye Raporu’nda 2016-2018 dönemi 5 bölümde ele alınırken olumlu gelişmelere ve uyarılara yer veriliyor ayrıca 10 tavsiyede bulunuluyor.
Olumlu, olumsuz gelişmeler şöyle sıralanıyor:
- Ülkede son iki yılda ekonomik büyüme yaşandı. Darbe sonrası
makro ekonomik politikalar genişletici yönde oldu.
- İşsizlik ülkenin özellikle az gelişmiş yörelerinde düştü.
- Dengesizliklere karşı yaşam koşulları iyileşti.
- İhracat arttı ve KOBİ niteliğinde başarılı şirket örnekleri
yaşandı.
- Şirketlerin borçluluğu daha da arttı, benzer ülkelere göre daha
yüksek oldu. Şirket karlılıkları bundan etkilendi ve düştü.
Raporda Türkiye’ye on tavsiye yer aldı:
- Modernleşme/reformlar yeni ekonomik denge için çok önemli. Bu
alanda digital ekonomi değişimi de önemli bir etken olacak.
- Kapsayıcı bir eğitim düzeni ve düzenleyici reformların yapılması
gerekiyor.
- Finansmanın yüksek maliyeti, borçluluk yaratmayan finansal
alternatif yolların bulunması büyümeyi rahatlatacaktır.
- Büyümede dış kaynak ihtiyacı artıyor. Bu durumda aile
şirketlerinde büyümeyi mümkün kılacak hukuksal düzenlemelerin
bulunması anlam taşıyor.
- Kaynak yaratıcı her türden kurumlar vergisi düzenlemesi çok
önemli. Keza bilgi temelli yatırımlar için vergi bazlı kamu
desteklerinin yeri var.
- OECD üyesi 36 ülkenin “iyi örneklerinin” eğitim/hukuk düzeni ve
reformlar kdnusunda izlenmesi ve bunların içselleştirilmesi
gerekiyor.
0-Azalan güven olgusunu gidermenin yolu, hukuk düzeninin eksiksiz
tesisi ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığını gerektiriyor.
- Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele her şeyde esas olmalı. Hükümet
etkinlikleri üç ayda bir Uluslararası standartlara göre
yayınlanmalı.
- Mali Politika Raporlama Sistemi’yle tüm mali faaliyetler
kamuoyuna duyurulmalı. KGF desteklerinin maliyet/yarar analizi
yapılarak, KGF eylem alanı sınırlandırılmalı.
- 5018 sayılı Kamu Finansman Yasası gereği yatırım öncelikleri
kamuoyuna duyurulmalıdır.
Ekonomik teşvik tadbirleri standart hale getirilmeli ve EIS
Sistemine göre ilan edilmelidir.
Raporda ayrıca kadın-erkek ve bölgeler arası eşitsizliğinin
sürdüğü, bu konularda önlem alınması ve kadın işgücünün ekonomiye
kazandırılmasına öncelik tanınması öneriliyor. Start-Up’ların
sayısının az olmasına karşın anlamlı olduğu, katma değeri yüksek
üretim yaptıklarını belirterek Tübitak ve KOSGEB desteklerinin
önemli olduğunun altı çiziliyor. Ancak, uluslararası yatırım
ortamına kenetlenmeleri için şeffaf olmaları ve vergi ve kaynak
yaratma bileşkesinin güçlendirilmesi öneriliyor.