Ezine’de yol kenarındaki bahçesinde sebze meyve üreten çiftçi dostum Şişman’dan yıllardır alışveriş yapar sohbet ederim. Son sohbetimizde girdi maliyetlerinin yükseklmesi nedeniyle fiyit tutturmak zor olacağı için ticari olarak buğday ekimi yapmayacağını, sadece kendisine yetecek kadar ekim yapacağını söyledi. Araştırınca önemli bir sorunla karşılaştım.
Yıllardır ben Behramkale’ye gidip gelirken Ezine civarında
bahçesinin kenarında kamyonette hemen orada ürettiği sebze ve
meyveyi satan bir üreticiden alış veriş yaparım. Konuşkan güleç
yüzlü kilolu birisidir. O yüzden ailece adıyla değil “Şişman”
diyerek kendisinden söz ederiz.
İstanbul’a dönmek için yola çıkarken gelinim, “Şişman’a uğrarsanız
domates ve biber salçası alın. Geçen de ben uğradığımda ‘Henüz tam
hazır değil. Ben, sizin için ayırırım. Geçerken alırsınız’ demişti.
Alırsanız sevinirim" dedi.
Uğradım. “Gelinin salçaları hazır. Biber salçası iyi oldu. Onun için hem domateste hem biberde büyük boyları ayırdım. Bütün kış yeter herhalde” dedi.
Ona uğramışken sebze meyve de aldık. Arada “Bahçede çok güzel patlıcan var. İstersen inip tek tek kendin topla. Yoksa eşim getirsin “dedi. Eşi patlıcan toplamaya gittiğinde, işlerinin nasıl olduğunu sordum.
“Burada bahçede işler Allah'a şükür iyi. Yıllardır benin gibi müşterilerim var. Ama tarlada bu yıl sadece kendimize yatacak kadar buğday ekeceğim. 30 dönümün 3 dönümde bize yetecek kadar. Daha fazla ekersem buğdaydan zarar ederim. Girdi maliyetleri çok arttı, ticari olarak fiyat tuturmam mümkün değil. Sanırım bu durumda birçok çiftçi benim gibi buğday ekiminden vazgeçer. Rekolte büyük ölçüde düşer. İthalat artar” diye değerlendirmesini kendi durumuna bağlı olarak açıkladı.