Osman Arolat Dünya Gazetesi

Sivas katliamının 25. yılında Mazlum Çimen’den Usta Malı CD

Sivas’ta Madımak oteli yangınında 25 yıl önce yakılarak öldürülenlerden Aşık Nesimi Çimen benim yakın dostumdu. Geçen gün ziyaretime oğlu Mazlum Çimen geldi. “Usta Malı” isimli 15...

23 Temmuz 2018 | 171 okunma

Sivas’ta Madımak oteli yangınında 25 yıl önce yakılarak öldürülenlerden Aşık Nesimi Çimen benim yakın dostumdu. Geçen gün ziyaretime oğlu Mazlum Çimen geldi. “Usta Malı” isimli 15 türkünün yer aldığı babası için hazırladığı CD’yi imzalayarak getirdi. İthafta şöyle diyordu: “Evimin Abisi, babamın dostu, anamın kardeşi Can Osman Abi... Saygı ve hürmetlerle.” Babasının ölümünün 25. yılında onun curası ile çaldığı parçalara da CD’de yer vermişti. Oğlu Saki Çimen’de piyano çalarak katılmıştı. Bu güzel hazırlanmış anı beni çok duygulandırdı. Naif bir kızgınlık belirtisi diye düşündüm, CD’nin kapağında 3-4 yaşında bir çocuk fotoğrafı vardı. Resme dikkatle baktığımı görünce, “Benim çocukluk resmim. Yaşar Amca (Kemal) ben o yaştayken bizi Kadirliden İstanbul’a getirmişti” dedi.

O arada ben kendisini ilk kez kaç yaşında gördüğümü düşündüm. İsveç Radyosu Türkçe bölümüne muhabirlik yaptığım dönemde, radyoda müzik programları yapan Andres isimli programcı Türkiye’ye gelmiş, onu Nesimi Çimen’le program yapması için ozanın Kavacık’taki evine götürmüştüm. Oğlu Mazlum yine sazıyla babasına eşlik ediyordu. 16-17 yaşlarındaydı. O sırada o eve ilk gittiğim yılları hatırladım. O gün olduğu gibi koca cüsseli Nesimi elindeki küçücük curasını çalarken, yer yer ona boyundan büyük sazıyla 8-10 yaşındaki çelimsiz oğlu Mazlum eşlik ediyordu. O çocuk büyümüş 16-17 yaşına gelmişti. Yıl 1978-79 olsa gerekti. Demek ki ben Mazlum’u tanıyalı 49-50 yıl olmuştu.

Mazlum’la bu 50 yılda kaç kez karşılaştık bir adaya geldik hatırlamıyorum. Ama onunla her karşılaşmamızda daha dün bir aradaymışız gibi bir sıcaklıkla babasının dostu olarak bana gösterdiği hürmet ve saygı büyüktü.

Mazlum, konservatuarda bale ve keman eğitimi aldı. Devlet tiyatrosu sanatçısı oldu. Babasından ilk derslerini aldığı müzikten hiç kopmadı. Birçok filme ve diziye müzikleriyle katkıda bulundu. Oğlu da kendisi gibi müzisyen oldu.

Onların her başarılı işine tanık olduğumda Nesimi’nin ölümünden sonra, sanatıyla onlarda yaşamakta olduğunu görüyorum.

Yazıya Nesimi’nin CD’de yer alan “Gülmeliyim ben” türküsünden barış isteğini ortaya koyan iki dörtlüğüyle nokta koyayım:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Diyarbakır’dan TSO Başkanı Mehmet Kaya’dan bir kötü bir iyi haber 01 Ekim 2018 | 265 Okunma Müteahhitlerden “kamuya iş yapılamaz hale gelindi” uyarısı 28 Eylül 2018 | 309 Okunma “Aykırı ses olmadan doğru yol bulunmaz” yazımın okuruma hatırlattığı... 27 Eylül 2018 | 161 Okunma “Aykırı ses olmadan doğru yol bulunamaz” 26 Eylül 2018 | 256 Okunma Güven ve kriz... 25 Eylül 2018 | 144 Okunma