Son zamanlarda birçok sohbetin odağında 2019 seçimleri beklentileri yer alıyor. Bu konuda herkes görüşlerini tahminlerini dile getiriyor. Ama söylemlerde hep bir belirsizlik öne çıkıyor. Bizim beş kişi olarak deniz kenarında bir yemek yerken yaptığımız sohbette de böyleydi. Ama yine de sizinle paylaşmak istedim.
Son günlerde yer aldığım bütün sohbetlerin odağında 2019 beklentileri yer alıyor. Sohbetler nereden başlarsa başlasın bir yerinde '2019 seçimleri ne sonuç verir' konusuna geliyor. Bu konuda herkes düşüncelerini, tahminlerini dile getiriyor. Ama söylemlerde hep bir belirrsizlik bir soru işareti söz konusu.
Geçen akşam deniz kenarında bir dost yemeğinde buluştuk. Bizi bir araya 3-4 gün sonra görevli olduğu yurtdışına gidecek olan profesör dostumuzdu. Masada onunla birlikte bir gazeteci, bir bankacı, bir yayınevi yönetmeni ve bir müze yöneticisiydik. Bizim sohbetimiz profesör dostumuzun artık Türkiye’ye dönme zamanının geldiği konusunda başladı. Yayıncı dostum bu konuda Kadri Gürsel’in, “Ülkenin donanımlı gençlerinin yurtdışına çalışmak ve yerleşmek için gittikleri”ni belirttikten sonra, “Durun gitmeyin bu ülkede yaşanacak daha çok şey var” dediğini aktararak, profesör dostumuza, “Yazıyı oku dönüş zamanının senin için de geldiğini göreceksin” dedi.
Sonra, sohbet 2019 seçim beklentilerine geldi. Uzun sohbette söylenenlerin bir özetini satır başlarıyla sunmak istiyorum,
-2019’da yerel yönetim seçimleri çok önemli olacak. Özellikle üç büyük kent seçimleri büyük önem taşıyor. İzmir’de CHP açısından sorun yok. Ankara’da AK Parti için Gökçek sonrası sorun yaşanabilir. Mansur Yavaş CHP adayı olursa öne çıkabilir. İstanbul’da çıkarılacak adaylara ve partilerin ittifakına bağlı. Başkanlık adayı bir partiden olurken Meclis’te destek verecek partiye çok sayıda pay verecek ittifaklar söz konusu olabilir.