Bugün 1 Mayıs, dünyada işçilerin 162 yıl önce başlattıkları, 8 saatlik iş günü mücadelelerinin 1889 yılında İkinci Enternasyonal'de bir işçinin önerisiyle Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak ilan edilip, dünyanın birçok ülkesinde Emek Bayramı olarak kutlandığı gün. İşçilerin, dünyada ve ülkemizdeki zorlu mücadelesine bugünkü yazımda değinmek istedim.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dünyada da ülkemizde de zorluklar ve ölümlerle gündeme geldi.
1856 yılında Avusturalya’da Melborn’de 8 saatlik iş günü için yürüyüş yapıldı.
1884’ta Şikago İşçi Birliği 1886 yılından itibaren 8 saatlik iş
günü kararını açıkladı. Amerika’nın birçok kentinde bu konu
grevlerle gündeme geldi. Polislerle grevciler çatışmasında bir işçi
öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren olaylar sonunda
yargılanan sendikacılardan 4’ü adam edildi, bir kısmı da ağır hapis
cezalarına çarptırıldı. 1889 yılında İkinci Enternasyonal'de bir
işçinin önerisiyle, geçmişteki olaylar hatırlatılarak, 1 Mayıs
Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü olarak ilan edildi ve 1890’da ilk
kez dünyada çeşitli ülkelerde kutlanmaya başlandı.
Ülkemizde Osmanlı döneminde ilk 1 Mayıs kutlaması Selanik’te 1911
yılında tütün, pamuk ve liman işçilerince yapıldı. 1912’de
İstanbul’da da kutlandı.
Kurtuluş Savaşı döneminde 1921’de Türkiye Sosyalist Fırkası 1 Mayıs kutlaması yaptı. 1923’te bayram olarak ilan edildi. 1924’te kitlesel kutlamalar yasaklandı. 1925’te Takriri Sükun Kanunu ile kutlamalara son verildi.
51 yıl sonra 1976’da DİSK Taksim’de yeniden 1 Mayıs kutlaması başlattı. 1977 kutlamaları sırasında provakosyonlar ve ateş açılması nedeniyle 34 kişi öldürüldü. Çok sayıda kişi yaralandı. 1980 askeri darbesi sonrasında 1 Mayıs’ın bayram olmasına ve tatil olmasına son verildi. 1996'da Kadıköy’deki kutlamalardan sonra çıkan olaylarda üç kişi öldü. Yeni bir yasak geldi.