İmam Şafi der ki: “Benzerler arasındaki sürtüşme, zıtlar arasındaki sürtüşmeden daha şedittir, şiddetlidir.” Fitne; sözlükte, altın, gümüş gibi madenleri potada, ateşte eriterek saf hale getirmek anlamına gelir. Daha çok bozgunculuk, bölücülük, isyan ve fesat çıkarmak gibi anlamlara gelir.
Nitekim Abdülgani Nablusi hazretleri, “Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmaktır” buyuruyor. İmam-ı Birgivi ve Muhammed Hadimi hazretleri de fitneyi aynı şekilde tarif etmiştir.
Maide suresinde, Hazret-i Âdem’in oğlu Kabil, kardeşi Habil’e “Seni öldüreceğim” dediği zaman Habil, “Sen beni öldürmek için elini uzatsan da, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam, çünkü ben Allah’tan korkarım” demişti.
Kur’an-ı Kerim’de fitne kötülenmektedir. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
Onlar öyle sapıklar ki, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. (Bakara 27)
Onlara; “Yeryüzünde fitne fesat çıkarmayın” dendiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler. (Bakara 11)
Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür. (Bakara 217)
Kalblerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak için, âyetleri kendilerine göre yorumlar. (Al-i imran 7)
Onlar fitne çıkarmak için can atarlar. (Nisa 91)