1995 yılında Avrupa’nın göbeğinde, Sırp kasap Ratko Mladiç’e bağlı güçler Bosna’nın Srebrenitsa şehrine girmiş, topluluktan ayırarak kamyonlara yükleyip götürdükleri 8 binden fazla Boşnak erkeği birkaç kilometre uzakta katletmiş ve geride gözü yaşlı annelerle, çocuklar bırakmıştı.
O sırada BM ve NATO hiçbir müdahalede bulunmamış, tersine zulümden kaçan Boşnakları kendi elleriyle Mladiç’e teslim ederek ölüme göndermişlerdi.
BM dün Bosna’da bugün Suriye’de yaşanan katliamların sadece raporlarını, günlüklerini tutmanın ötesine geçmeyi beceremiyor. Böyle bir gücü de maalesef yok.
BM Güvenlik Konseyi, Halep’te Esed rejimi ve Rusya’nın hava saldırılarında aralarında çocuklar ve kadınların bulunduğu 200’den fazla insanın hayatını kaybetmesi üzerine bir kez daha acil toplandı.
Toplantının başında BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, ülkedeki son duruma ilişkin açıklama yaptı.
Bu savaşın kazananı olmayacağını vurgulayan Mistura, “Eğer çözüm sağlanamazsa çatışmaları hiçbir taraf kazanamayacak ve sonunda Suriye halkı kaybedecek” diye konuştu.
Mistura, istifa çağrılarına da cevap vererek, “Birçok kişi ‘İstifa edecek misin?’ diye soruyor. İstifa edersem bu, Suriye halkına uluslararası toplumun kendilerinden vazgeçtiği sinyali gönderir. Bu nedenle istifa etmeyeceğim” dedi.
Halep’teki saldırılar ve sivil kurbanlara ilişkin görüntü ve fotoğraflara da değinen Mistura, sivillere yönelik saldırılar ve kullanılan bomba çeşitlerinin savaş suçu teşkil edebileceğini söyledi.
Mistura, rejim ve Rusya’nın terör bahanesiyle Halep’e hava saldırısı düzenlemesini eleştirdi.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise; “Rusya ve Esed, barışın peşinden gitmek yerine savaşı tercih ediyor. Sivillere insani yardım ulaştırmak yerine yardım götüren konvoyları, hastaneleri ve insanların hayatını kurtarmaya çalışan ilk yardım görevlilerini vuruyorlar” dedi.