Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonu’nun 100. gününü geride bırakırken Rusya ve İran ise bu süreçte ağır kuşatma ve bombardıman ile Halep’in doğusunu ele geçirmeye çalışıyor.
ABD’nin Suriye politikasındaki önceliği Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG’nin güçlenmesi ve DAEŞ’e operasyonun sürdürülmesidir.
ABD; Rusya ve İran’ın, Suriye’nin batısındaki operasyonlarına asla müdahil olmayı düşünmüyor. ABD daha çok Suriye’nin kuzeyi ile meşgul.
13 Eylül 2012 tarihinde Libya’nın Bingazi şehrindeki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırıda, ABD Büyükelçisi Chris Stevens ve üç elçilik çalışanının hayatını kaybetmesi ABD’nin Suriye politikasının değişmesine sebep oldu.
Obama, Suriye’de Beşşar giderse yerine siyasal İslamcılar gelecek öngörüsüyle Suriye muhalefetine lojistik destek verilmesine karşı çıkmıştı.
DAEŞ’in, Suriye’de 2013 yılında ortaya çıkışı ve Obama’nın Suriye Ulusal Muhalefeti (SUK) oluşumunun Müslüman Kardeşler etkisinde olduğunu ısrar ederek lağvetmesi, ABD’nin Suriye’de makas değiştirdiği sürecin başlangıcıdır.
İsrail, 1970’den bu yana azınlık Nusayri Esed-Baas iktidarını hep korudu. Suriye’deki yüzde 85 Sünni Müslüman, İsrail için en büyük korkuydu.
Müslüman Kardeşler’in, 1982 Hama’da uğradığı ağır katliam aynı şekilde bugün, Mısır’da Mursi’ye karşı yapılmıştır.
Bu darbe İsrail’in güvenlik kodları ile alakalıdır.