AK Parti, 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 seçimlerindeki yükselen başarısıyla beraber Balkanlar, Orta Asya, Afrika ve Ortadoğu’ya hem ticari hem siyasi alanda stratejik açılım sürecini hedefledi.
Özellikle 240 milyonluk Ortadoğu ülkelerinin halkları ve rejimleriyle kurulmaya çalışılan sıcak ilişkilerin ülke ekonomimize çok büyük katkıları oldu.
Arap Baharı devrimleri ile beraber bölgemiz ciddi bir jeopolitik depremin sarsıntılarıyla türbülans yaşıyor.
Jeopolitik depremin harekete geçirdiği Ortadoğu ve Suriye ile olan stratejimizin 2011 yılından beri süren siyasi, ideolojik tartışma konusu AK Parti içinde de devam ediyor.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bir gazeteye verdiği röportajda, “Büyük resim çok net; bir asır evvelki oyunun 2. perdesi oynanıyor. Bölge bir kere daha dizayn ediliyor, bölünmeye çalışılıyor. Burada da bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye olarak görüldüğü için bu oyuna müdahale etmemesi isteniyor. Bunun Türkiye’nin yönetim yapısıyla falan hiçbir ilgisi yok. Bu, 2. Sykes-Picot, çok açık” dedikten sonra da “Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım.” Hemen ardından, “Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz” ve “Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz” dedi.