Esad rejiminin, son dönemlerde Suriye’nin İdlip ve Halep kenti ile beraber birçok stratejik bölgede büyük kayıplar vermesi muhaliflerin çok önemli stratejik kazanımlar elde etmesi, savaşın seyrini değiştirmeye başladı.
Gerek direniş gruplarının gerekse siyasi muhalefetin, 4 yıldır en çok eleştiriye muhatap oldukları, “birlikte hareket edememe problemini” halletmiş oldukları göze çarpıyor.
Suudi Arabistan’ın, ABD ve İran’ın nükleer krizdeki çerçeve anlaşması, İran’ın; Basra Körfezi ve bölgedeki Şii yayılmacılığından rahatsızlığı Yemen ve Suriye’de daha aktif bir pozisyona soyunmasına sebep oldu.
Arap devrimleri sürecinde Mısır, Tunus, Libya, Körfez ve Suriye’de Müslüman Kardeşler’i kendisine öncelikli tehdit olarak algılayan Suud’un, Yemen’de Husilerin direnişi karşısında Suriye de stratejik değişikliğe karar verdi.