Ülkemizde uyuşturucu ile mücadele, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 58. maddesinde yer alan “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” hükmüne dayanarak yapılmaktadır.
Resmi, yarı resmi ve sivil toplumun bu mücadeleyi bir şekilde sürdürmekte olduğu bilinen bir gerçektir, ama bu mücadelede kurumlarımızın istenen başarıyı yakalayamadığına ve her geçen gün bağımlılık sorunumuzun ciddi bir şekilde büyüdüğüne üzülerek şahit oluyoruz.
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu’ndaki bazı veriler, Türkiye’de madde bağımlılığı sorununun ne kadar ürkütücü boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyor.
Geçen hafta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “2018 yılbaşından 25 Eylül’e kadar yani 9 ayda 15 bin 262 uyuşturucudan tutuklama gerçekleştirdik. Bunun 13 bin 229’u sokak satıcısıdır” sözü durumun vahameti açısından önemliydi.
Emniyet, jandarma ve gümrük muhafaza müdürlüklerinin en önemli vazifesi arz ile mücadele yollarını kesmek, burada bütün sorumluluğu emniyet görevlilerine bırakmanın çok büyük hata olacağını hatırlatmakta bir kez daha fayda var.