Osman Can Akşam Gazetesi

Yargının toplumsallaşması

Bu gazetenin yazarlarından sevgili Hüseyin Besli yazısında değinmese, 27 Nisan sürecine başlayacaktım. Ama onu haftaya erteleyeyim. “Oysa adalet tek bir yargıcın aklına ve vicdanına terk edilemeyecek kadar önemli” diye...

25 Nisan 2015 | 125 okunma

Bu gazetenin yazarlarından sevgili Hüseyin Besli yazısında değinmese, 27 Nisan sürecine başlayacaktım. Ama onu haftaya erteleyeyim.
“Oysa adalet tek bir yargıcın aklına ve vicdanına terk edilemeyecek kadar önemli” diye bitirdiği yazıda, bendenizin “yargının toplumsallaşması” ifademden heyecan duymakla birlikte bunun sözleşmede yansıma bulmaması nedeniyle yaşadığı hayal kırıklığını ifade ediyor.
Besli’nin “yargının tarafsızlığı” ile “yargıç bağımsızlığı”nın aynı olmadığı saptamasının altını çizerek başlayalım.
Yargının bağımsızlığıyla kastedilen “yargılama”nın siyasal, ekonomik veya sosyal zorlamalardan bağımsız bir şekilde cereyan etmesidir. Zira buradan korunması gereken asli değer “yargılama”, yani “adalet taleplerine cevap verme” işlevidir. Yargı sisteminin bizatihi bir değeri yoktur. Bu sistem bu işlevi yerine getirdiği ölçüde önemli ve korunmaya değerdir. Aynı şey yargıç için de söz konusudur. Bu işlev önemli olduğu için “yargıçlık” statüsü üretiliyor. Hukuki imkânlar ile donatılıyor. İşlev yoksa, bunların hiçbiri olmak zorunda değil.
Bir ülkede adalet taleplerine cevap verme fonksiyonu yerine sistemin ve yargıcın dokunulmazlığı öne çıkıyorsa, ortada başka bir sorun var demektir. O ülkede yargıçlık ve yargı sisteminin amacı adalet taleplerine cevap vermek değil, başka bir şeydir.
Türkiye’de yargı sisteminin amacı da maalesef “adalet taleplerine cevap vermek” olmadı. Olsaydı sistem farklı bir şekilde inşa edilirdi.
Olsaydı yargının temel referansı hiyerarşik onaydan çok, toplumsal onay olurdu. Elbette yargı sistemi de merkeziyetçi olmaz ve merkezi otoritenin önceliklerine göre işlemezdi. Aksine toplumsallaşır ve toplumsal güven ve onaya göre işlerdi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sokak ve demokrasi 01 Temmuz 2015 | 382 Okunma Kurucu Meclis ve “Kurucu Hükümet” 27 Haziran 2015 | 234 Okunma Batı’nın demokrasi çelişkisi 17 Haziran 2015 | 235 Okunma Restorasyon mu dediniz? 13 Haziran 2015 | 325 Okunma Sistemin arızaları derinleşecek 08 Haziran 2015 | 1.771 Okunma