AK Parti 2023'de nasıl bir kadro ile sahaya inmeli, Başkan
Erdoğan ne yapmalı? Oturduk konuştuk.Belki uzun bir yazı ama
okunmalı diye düşünüyorum.Çünkü yol haritası çizimi!..
Dile kolay…
2001’de partiyi kurmuşsunuz…
2002’de seçimlere girip tek başına iktidara gelmişsiniz…
O gün bugün iktidarsınız…
İşte bunun mimarı hiç tartışmasız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
Dünyada kendi oy oranlarının partisinin çok ama çok üzerinde olan bir başka lider gerçeği yok…
Bu ülkede Tayyip Erdoğan’ı sevdalı olan özel seçmen yapısı var…
Şimdi gözler 2023 Peki 2023’de tamam mı devam mı sorusuna
çevrildi.
Yani Cumhuriyetin 100. Kuruluşunda Cumhurbaşkanı Erdoğan
yeni bir seçim zaferi ile başarısını perçinleyebilecek mi?
İşte Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kritik seçime doğru yol alırken bu kez Erdoğan’ın karşısında 6 artı 1 olarak adlandırılan bir "proje ittifakı" çıktı..
Özellikle ekonomide yaşanan olumsuz tablonun etkileri üzerine yoğunlaştırılarak Erdoğan'ı devirmeye yönelik çalışmalar olduğunu her haliyle görüyoruz...
20 yıllık iktidar döneminin en kritik seçimi geliyor!..
Öyleki eski dostlar Davutoğlu ve Babacan CHP ile elele vererek Erdoğan düşmanı olmuş!..
Dedim ya dışarıdan kurgulanmış Meral hanımın deyimi ile bir " PROJE İTTİFAKI " na karşı Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli...
Peki AK Parti 2023'de;
Ne yapacak?
Ne yapmalı?
Taban ne düşünüyor…
Partililer ne düşünüyor?
İşte böyle bir fırsatı yakalayınca yazmamak mümkün olmadı.
Mübarek Ramazan ayında olunca sohbetlerinde gücü de gerçekten çok farklı oluyor..
Önceki gün Ankara'da birlikte iftar yaptığımız AK Parti’ye gönül vermiş bazı dostlarla biraya gelince fırsat yakalamış olduk.
Sohbetimiz ile bu sorulara cevap aramak istedim, çok özel
ve önemli bir sohbet oldu..
Dedim ki…
“AK Parti’de sanki bir yılgınlık bir yorgunluk bir
durgunluk mu var? Sanki gidişat iyi değil”..
Masadan çıkan ortak görüş bakın ne oldu?..
"Partide değil kadrolarda yorgunluk var. Heyecan eskisi kadar yok. Çünkü uzun süredir aynı görevi yapan herkeste heyecan düşer. Neticede 20 yıl vekillik, 20 yıl belediye başkanlığı yapmış olmanın sonucu bu. Ortada tükenmişlik değil sadece heyecanını kaybetmiş mensuplarımız var.
Sadakat konusu başka bir mesele. Uzun süre bazı görevlerle olduğunuzda, bunlar elinizden alındığında vereni unutuyorsunuz. Sanki o görev küçüklüğünüzden beri sizin elinizde varmış gibi geliyor. Bir süre sonra da görevin ve makamın kibrinden mütevellit bu işleri ben kazandım diyorsunuz.