AK Parti kurulurken Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, ülkeye
hizmet anlayışlarını hangi sözün üzerine kurmuştu.
“Hakka hizmet halka hizmettir.”
Recep Tayyip Erdoğan…
Abdullah Gül..
Bülent Arınç…
Ali Babacan...
Beşir Atalay…
Cemil Çiçek…
Binali Yıldırım…
Nurettin Canikli…
Sonradan davaya katılan
Ahmet Davutoğlu…
Ve birçok isim..
Necip Fazıl’ın;
“Üzülme…
Bu davanın sahibi Hak’tır.
Hak olan davada zafer muhakkaktır”sözü ile bu
davaya sarılmışlardı…
Öyle de oldu…
Bir büyük tarih yazıldı…
Türkiye Tayyip Erdoğan liderliğinde tarihi bir dönüşüme imza
attı…
Kimsesizlerin kimsesi, mazlumların sesi olundu…
Mutlu, huzurlu bir Türkiye inşa edildi...
Hayal denilen bütün projeler gerçeğe dönüştürüldü...
Hayal denilen özgürlükler kazanımı sağlandı...
Girdiği bütün seçimleri uzak ara kazanan AK Parti
gerçeği yaşandı...
Fakat haset, fitne ve fesat devreye girdi…
Kardeşlerin arasına nifak tohumları ekildi…
O haklı, bu haklı demeye artık gerek yok ki…
Hadisi Şerif ne diyor;
“Hased, Müslüman’ın hayırlı amellerini yok eden çok çirkin
bir ahlâktır.”
Hayırlı ameller yok edilmeye başlandı…
O kutsal dava üzerindeki haset evlatlarını yemeye, birbirine
düşürmeye başladı...
"Yükü kardeşlik olanın beli bükülür ama gönlü bükülmez" sözü
kardeşler tarafından unutuldu..
Bir hüzün çökmeye başladı bu davanın üzerine...
İşte bugün yaşanan manzara...
Kardeşlerin yol ayrımı, nerede ise birbirine düşman olurcasına
tavırları, birbirlerini bölüp parçalayacakları görülmesine rağmen
rakip olma yoluna gitmeleri karşı cepheyi öylesine mutlu etmeye
başladı ki, tavandan değil ama tabandan
“Rabbimiz! Bizi inkâr edenler için bir fitne kılma, onlara
mağlup etme!
Bizi bağışla!” sesleri yükselmeye başladı…