Bıraktım futbol adamlığını!..
Adam yerine konacak bir karakter bile değil!..
Cevap vermeye değmez ama bu ülkenin insanları aptal yerine koymaya
çalışmasına kayıtsız kalamadım!..
Baktım cevap veren yok!..
Kimden mi bahsediyorum!..
Torrent’den!..
Bu Torrent’i kim Galatasaray’ın başına bela etmişse, bilin ki
Galatasaray’ın en büyük düşmanı o!
Bu kadar net!
Hayatında hiçbir önemli kulüpte teknik direktörlük yapmamış, hiçbir
başarısı olmayan, meçhul bir şahsiyeti “Guardiola’nın
ekibinde yer aldı” güzellemesi ile Galatasaray gibi büyük bir
takımın başına kurtarıcı olarak getirenler, acaba hangi hesabın
peşindeydi diye inanın çok merak ediyorum!
Vardı bir hesapları!
Ama unuttular, onların bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı
vardı!
Gelinen noktada işte rezil oldular!..
Şimdi çamur edebiyatına başladılar!
Yüzsüzlük mü ararsın!
Var...
Fitne mi ararsın!
Var...
Omurgasızlık mı ararsın!
Var...
Şu bir gerçek ki Fatih Terim’i karalamaya çalışan Torrent ve onu
Galatasaray’a getiren zihniyet, koca Galatasaray Kulübü’nü ele güne
rezil ettiler!
Galatasaray’ın geleceği ile oynadılar...
Dünyada 3 yıllık bir planlama yapılan genç bir kadroyu UEFA
kupasında ilk 16’ya sokma başarısını gösteren bir teknik direktörü
ligde başarılı değil diye gönderip, yerine meçhul bir ismi takımın
başına getiren bir Başkan ve yönetim ancak Türkiye’de olurdu...
O da G. Saray’da oldu...
Birde utanmadan
Galatasaray Sportif AŞ yöneticisi Nihat Kırmızı çıkmış bugün Torrent'le ilgili "Bu adama bir sene sabır gösteremedik. Yaptığı çalışmaları ben görüyorum' diyor!..