Başlığı okudunuz!..
Diyeceksiniz nasıl mı?
Çareyi “Tayyip Erdoğan’ı devirse devirse kendi partisi,
yıllardır omuzunda taşıdığı insanlar devirir” hesabı
yapmakta bulan muhalefetin değirmenine öyle güzel su
taşıyanlar var ki !..
CHP ellerine su dökemez!...
Aslında bu oyun yeni başlamadı ki!..
Tayyip Erdoğan’ı içeriden vurma planının fitilini siyaseten
adam ettiği “Omurgasız” çıkan Ali
Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ateşlemişlerdi!
Rüyanızda bir gün “Babacan ve Davutoğlu
Tayyip Erdoğan’ı devirmek için Kemal Kılıçdaroğlu ile omuz omuza
verecek” diye görmüş olsaydınız inanır
mıydınız!.
Oldu işte!..
Sandıkta yenemeyeceklerini anladıkları Tayyip Erdoğan’ı
yenmenin tek yolunu parti içindeki omurgasızlara yönelmek olduğunu
artık iyi anlayan Erdoğan düşmanlığı dört koldan saldırmaya
başladı!..
Çünkü malzeme hazır!..
Eski bakan Berat Albayrak’ın istifa ederken söylediği “
AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” sözünü hatırlayın…
Tam da işte bu sözün karşılığı süreç...
Grigoriy Petrov’un unutulmaz
“Tanrım beni dostlarımdan koru, düşmanlarımla ben
kendim başa çıkarım...” sözünü Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın söylemesine artık ramak kalan bir süreç
yaşanıyor...
İşte Genel Merkezde görevli bir kişi üzerinden yaşanan son
uyuşturucu olayının partiyi nasıl yıpratma noktasına taşıdığını
görüyoruz!..
CHP’deki rezillikler bu rezilliğin mazereti olamaz!
Kovmak yetmez!..
Tutuklanması da yetmez!..
Bu affı olmayan, Tayyip Erdoğan'ın partisinde olması mümkün olmayan bir ihanettir!..
Hesabı verilmelidir Erdoğan'a...
Tayyip Erdoğan Kılıçdaroğlu değildir ki atlasın, görmesin, kapatsın!..
AK Partiye düşen görev,
Böyle zaafları olan birisi nasıl Genel Merkeze kadar girdi?