Kanaat getirdim ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın rakibi yok…
AK Parti’nin rakibi kesinlikle yine AK Parti…
Tayyip Erdoğan’ın en zayıf anını kollayanların ,31 Mart seçimlerinin ardından devreye sokmaya çalıştıkları sinsi oyun bunun belgesidir…
AK Partili olup da bunu görmeyen varsa bilin ki o da bu sinsi oyunun bir parçasıdır…
AK Parti’de hala büyük oyunu görmeyenler Nasrettin Hoca misali bindikleri dalı kesmeye devam etmektedir…
Şöyle bakıyorum…
AK Parti’nin resmen altı oyulmaya çalışılıyor!
Partinin tabanı ve tavanına “Artık bu iş böyle gitmez. 2023’te AK Parti kaybeder”diyerek psikolojik bir baskı oluşturuluyor…
17 yıldır Tayyip Erdoğan’ın sırtına binenler, bir gün indirilince Erdoğan’a sırtlarını dönmek için işaret bekliyor!
Yani…
Tayyip Erdoğan’ı 2023’e çıkarmamak için parti içinden ve dışından birileri ince ince partinin altını oymaya çalışıyor…
Ama en üzüntü verici ise“Reis’e can feda” diyenler, kendi ikballeri için kayıkçı kavgası ile parti tabanına kötü örnek oluyor…
Ne sanıyorlar!
Recep Tayyip Erdoğan olmazsa olmaları mümkün mü?
Asla…
Görmüyorlar mı?
Fitne…
Fesat…
Aldı başını gidiyor…
Tayyip Erdoğan’ı yalnızlaştırma operasyonu dört koldan sürüyor…
İdeolojik olarak birbirine asla benzemeyenler, söz konusu Tayyip Erdoğan’ı devirmek olunca güç birliği yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırtında taşıdığı isimler tarafından arkadan hançerleniyor...
Reis’in yanındakiler kayıkçı kavgası yapıyor…
Uyanın…
Yoksa yarın kayıkçı kavgası yapacak parti de bulamazsınız…
Açın gözlerinizi…
Ya atın üzerinizdeki ölü toprağını, ya da gölge etmeden çekilin kenara...
Partinin altı resmen oyuluyor…
İnce, ince hesaplar yapılıyor, dava arkadaşları birbirine düşürülüyor, partinin içine fitne tohumu atılıyor…
Partide görev verilmeyen, milletvekili yapılmayan yerel yönetimlerde kaybeden veya aday gösterilmeyince ihanet etmeye başlayanların dışarıdan arkaları büyük bir hızla okşanarak nifak tohumu ekiliyor…
Oyun öyle büyükki;
Baksanıza…
Köprüde üzerinde “AK Parti kurtarıcısı” mizanseni ile parti tabanına mesaj gönderilerek algı operasyonu yapılıyor…
Yani AK Parti kendi içinden fethedilmek isteniyor..
Yetmedi…
Daha seçim yeni bitmiş, Ankara’da rekor oy ile seçimi kazanmış Pursaklar Belediye Başkanı nedendir bilinmez istifa ettiriliyor…
Seçim kaybedenler bakan yardımcısı yapılıp kafalar karıştırılıyor…
Terörle mücadeledeki başarısı ile milletin gönlünde taht kuran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya CHP her gün saldırıyor, “İstifa et” diye baskı oluşturuyor, dava açıyor.
Gel gör ki Soylu yalnız bırakılıyor…
Gece gündüz ekonomiyi rayına oturtmak için çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelik organize şekilde Erdoğan’ın hedef alındığı fitne ve fesat üretenlere neden kimse ses çıkarmıyor!
Gel görki Albayrak yalnız bırakılıyor...
Partiyi çökertmeye çalışanların ateşlerine bilerek veya bilmeyerek odun taşıyan AK Partilileri kimse uyarmıyor…
Dedim ya…
Partinin altı sinsice oyuluyor, herkes seyrediyor..
Her şeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklemeyi bırakın...
Biraz bu insanın yüküne el atın…
Biraz bu insana moral ve güç verin…
İhaneti bırakın…
Fabrika ayarlarına geri dönmek, yine saf tertemiz duygularla ve menfaatsiz bir şekilde Erdoğan’ın yolundan yürüyen AK Parti’nin elindedir…
Uyanın…
Görünen köy kılavuz istemiyor…
Tabanın gördüğü ve seslendirdiği yanlışları, hataları partiyi yönetenler de, bakanlar da, milletvekilleri de, teşkilatlar da görüp ders çıkarmalı…
Yoksa böyle gitmez…
Söz konusu AK Parti’nin varlığı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sadakat ise;
Bir olacaksınız…
Diri olacaksınız…
Kardeş olacaksınız…
Fitne ve fesat üretenlere fırsat vermeyeceksiniz…
Ama sözde değil özde!
Yoksa son pişmanlık fayda etmez, yarın ortada AK Parti kalmaz!
Yok şunun şunla arası yok…
Yok şu şunu, bu bunu istemiyor…
Artık bu dedikodular yetti de arttı…
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz beyler…