Recep Tayyip Erdoğan, her görüşten ve her kesimden insanı ortak “Büyük Türkiye” idealinde birleştirmeyi başarmış bir büyük liderdir…
Bugün de onun liderliğinde AK Parti, Türkiye’nin en büyük
partisi olarak bu özelliğini her şeye rağmen devam ettirmekte!
Ancak görünen o ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, içten ve dıştan yapılmak
istenen bütün kuşatma çalışmalarına karşı büyük bir mücadele
verirken, parti mensupları bu mücadelenin farkında değil!
Son seçimlerden ders alınmamış gibi hala Erdoğan’ın sırtından
geçinenler partisi görüntüsü devam etmektedir…
Ve hala yerel seçimlerde İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde
seçimleri kaybetmenin hesabını veremeyenler, ortalıkta dolaşmaya
devam ediyor.
Tek bir kişi “Hatalıyız” diyerek sorumluluk
alıp istifa etmez mi?
Etmedi…
Hadi etmediniz ders de mi almadınız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti yöneticilerine ve teşkilatlara
yönelik “Halkın kapısını çalın, onları
dinleyin...” şeklindeki uyarıları, görünüyor ki o toplantı
salonlarının dışına çıkmamaktadır…
Hala en büyük parti olmanın yetmediğini, seçimlerin yüzde 50 artı 1
ile kazanıldığını anlamıyorlar…
Bunu bilen iç ve dış güçler, Erdoğan’ı durdurabilmek için yüzde
1’e dahi ihtiyaçları olduğunu bilerek muhalefeti dizayn edip,
kuşatma harekatını sürdürüyor…
Erdoğan’ın uyarıları ne yazık ki Erdoğan’da kalıyor…
“Ülkesinin hakkını hukukunu korumak için son dönemde bütün
mesaisini dış politikaya ayıran bu insan nereye
yetişecek?” sorusunu sormamak mümkün olmuyor…
Çünkü ortada bu soruya cevap verecek kimseler yok!
Herkes halinden memnun!..
“Biz nerede eksik yapıyoruz” diye sokağa
çıkarak “Halkımız parti için ne düşünüyor?
Şikayetleri neler? Teşkilatlardan, yerel yönetimlerden memnunlar
mı”sorularını sorup dert dinleyen, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın önüne gerçekçi rapor koyacak bir yönetim anlayışı var
mı?