Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir sarmal içerisine itilmek
isteniyor…
Bugün ‘6’lı Genel Başkanın sözde “Güçlendirilmiş
Parlamenter Sistem’ adını verdikleri altına imzalarını
attıkları 48 sayfalık mutabakat (öyle bir aymazlık ve
gayri milli olmak ki içerisinde tek bir Türk Milleti ve
Atatürk vurgusu yok) Türkiye Cumhuriyeti Devletini nasıl büyük
bir tehlike beklediğinin açık göstergesidir…
Fakat ne yazık ki hala kimse farkında değil!..
Peki ne oluyor…
Erdem Atay Veryansın TV’deki yazısında aslında bu gerçeği örnekleri ile çok güzel anlatmış.
O 48 sayfalık mutabakat için diyor ki;
*
“Metnin, Demokratik Gelişim Enstitüsü adlı İngiliz merkezli kuruluş tarafından 2021 yılında hazırlanan ve geçen ay masaya yatırılan Anayasa çalışmasıyla olan tıpatıp benzerliğini gördük. Benzerlik bu enstitünün yazdıklarıyla da sınırlı değil.
Bir başka benzerliği Denge Denetleme Ağı adı verilen bir kuruluşun hazırladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem raporunda da görebiliyorsunuz.
Bu kuruluş, 6 partinin toplanmasından önce bu onları tek tek gezerek, hazırladıkları raporu sundular.
Sundukları raporu internetten bulabilirsiniz, 6’lı masanın mutabakat metniyle siz karşılaştırabilirsiniz.
Peki bu kuruluş neyin nesi?
Sürekli Anayasa çalışmaları yapan Denge Denetleme Ağı, yurt dışı destekli bir kuruluş. Kuruluşa İstanbul Politikalar Merkezi, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu Sivil Düşün Programı, Alman Marshal Vakfı, Hollanda Kraliyeti tarafından büyük bir fon aktarımı yapıldığı biliniyor.
Yani bambaşka ülkeler Türkiye’de ‘yeni anayasa’ çalışması yapsın diye bu kuruluşa para yağdırıyor.
Ne kadar iyiler!”
*
Çok çarpıcı ve belgeli bir araştırma…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da son grup toplantısında isim vermeden bu vurguyu yapmıştı…
“6” partinin iradesinin asıl sahiplerinin kimler olduğu açık ve net olarak ortaya çıkmıyor mu?
Devam ediyor.
*
“6 lı masanın mutabakat metninin adı "Güçlendirilmiş
Parlamenter Sistem" ...
Başlığa bakınca metin bir sistemi anlatıyor ama metnin içine girince bunun bir anayasa taslağı olduğunu hemen anlıyorsunuz.
Bu kısa metinde dikkat çeken bir ifade vardı.
“1921 Anayasası’nın nispeten kapsayıcılığının peşinden kurulan
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sonraki anayasalarında daha dar
kalıplara girmiştir.”
İfade bu…
1921 Anayasası’nın dışında daha sonra yapılan anayasaların
‘kapsayıcı’ olmadığını anlatıyor.
Asıl soru şu..
Bugünkü muhalefet gibi ‘1921 Anayasası’na yönelik vurgular, bu ülkede daha önce kimler tarafından yapılmıştı…
Yani 6’lı masanın metnindeki 1921 Anayasası vurgusu boşuna yapılmadı!..
HDP'nin o masanın nasıl gizli aktörü olduğunu belgeledi...
En acısı "Türk Milliyetçilerini iktidara getireceğiz!" diye kurulan ve yönetiminde hala ülkücülük vurgusu yapanların bulunduğu partinin bu mutabakata imza atması!..