Tarih 24 Temmuz 2012…
O Mısır'ın 5 bin yıllık kadim tarihinde seçilmiş ilk
Cumhurbaşkanıydı…
Toplumun yüzde 50 oyunu alarak seçilmişti...
Balkon konuşmasında şöyle
haykırıyordu…
“Mısır halkı bundan önce çok sabretti. Hastalıklardan,
açlıktan, zulümden, baskıdan, dolandırıcılıktan, sahtekarlıktan çok
çekti. Biz etrafımıza bakıyorduk ve Mısır halkı ne zaman yönetimde
söz sahibi olacak diyorduk?
İşte bugün tüm dünyanın bu büyük kahramanlığı gördüğü gibi
yönetimin sahibi sizsiniz.
Yarın daha iyi olacak inşallah.
Ben sizin en iyiniz olduğum için burada değilim. Allah’ın
lütfü ve sizin seçiminizle buradayım. Hepinizin önünde verdiğim
sözleri ve taahhütleri yerine getirmek için elimden geleni
yapacağım.
Mısır Mısırlılarındır. Hukuk karşısında hepimiz eşitiz. Bu
vatan için hepimizin görevleri var. Benim haklarımdan çok
yükümlülüklerim var. Aranızda adaleti ve hakkı sağlamam için bana
yardım ediniz.
Allah’a itaat etmem için bana yardım ediniz. Eğer Allah’a isyan
edersem size söz verdiğim şeyleri yapamam. O zaman bana itaat
etmeyin.”
Kim di bu adam;
Muhammed Mursi…
ABD hazmedememiş darbe hazırlığına başlamıştı..
Mursi bunu hissediyordu..
Darbe öncesi katıldığı bir programda hafızalardan silinmeyecek şu
açıklamayı yapıyordu.
“Vatanımızın
aslanlarını öldürüp de,
kendinizi düşmanların
köpeklerine yedirmeyin.”
Oyunu görüyordu..
Aradan daha bir yıl geçmedi…
Tarih 3 Temmuz 2013…
Savunma Bakanı ABD uşağı Sisi tarafından gerçekleştirilen ABD
destekli askeri darbe ile görevinden alınıp hakkında dava açılarak
tutuklandı. (Darbeci SİSİ Cumhurbaşkanı oldu)
Mursi çok ağır şartlarda hücre hapsine tutularak, tedavi hakkı gibi
en sıradan haklardan dahi mahrum edilip ölüme terk ediliyordu…
Öyle bir adamdı ki cezaevinden şunu yazıyordu…
“Tutuklu bulunduğum zindanda Kuran-ı Kerim bulundurmamı
yasaklamışlardı.
Unuttukları bir şey vardı:
Otuz beş yıldır ben Kuran’ı ezberinde bulunduran
biriydim.
İstediğim şey sadece Kuran’a ellerimle
dokunabilmekti”
Ne anlamlı değil mi?
Peki bugün Mısır ne halde?
Sisi ile Haçlı’nın, Siyonistlerin elinde oyuncak …
Sonunda ABD ve İsrail uşaklarının yargıladığı mahkemede şehit
oldu…
Ne yazık ki tarih onu haklı çıkardı…
Vatanın aslanı köpeklere yem ediliyordu..
Netesadüf ki 17 Haziran, onun 2012 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk
turunda 1. çıktığı tarihti.
Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın…
Bizler onun bağımsızlık mücadelesine şahit olduk…
Rabbim de“Son mahkemede” ona şahit olsun…
Söylenecek söz şudur ki;
Sen kazandın, çağın firavunları kaybetti!
İsrail Başbakanı Netanyahu açıktan ne söylemişti;
“Mursiile iletişim kurmaya çalıştık. Ancak o bize işgalci
bir düşman olarak bakıyordu. Bu yönetimi ortadan kaldırmak için bir
yolunu bulmak gerekiyordu. Gazze ile ilgili konuşmasını gördükten
sonra buna kesin kanaat getirdik ve darbeye ortak
olduk.”