Osman Müftüoğlu Hürriyet Gazetesi

4 muhim bellek yanlışı

Bellek=Veri tabanı değil! Beynimizi bilgisayar, belleğimizi de veri tabanı zannetmek yaygın yanlışlardan biri. Oysa belleğimiz çok farklı, karmaşık ve mükemmel bir sistem. Çok da hassas bir yapı. O bugüne...

05 Ekim 2017 | 514 okunma

Bellek=Veri tabanı değil!

Beynimizi bilgisayar, belleğimizi de veri tabanı zannetmek yaygın yanlışlardan biri. Oysa belleğimiz çok farklı, karmaşık ve mükemmel bir sistem. Çok da hassas bir yapı. O bugüne kadar öğrendiklerimizi, bugüne kadar başımızdan geçenleri depolayıp saklayan ve biz istediğimizde de “şak!” diye önümüze koyan bir veri tabanından çok daha ötesi. Üstelik ciddi ölçüde de duygusal. Aman dikkat!

Her anı eşit değil!

Her anıyı eşit zannetmemiz de bir başka mühim yanlışımız. Bütün anılarımız, yani belleğimize yüklediğimiz her kayıt aynı kıymette, aynı ton ve renkte değil. Bazıları anında unutulurken bazıları unutulmayacak kadar derinlere kazınıyor.

Unutmak kötü bir şey mi?

En mühim bellek yanılgılarımızdan biri de bu. Unutmak da bellemek ve unutmamak kadar mühim bir iş. Hatta bazı anılar söz konusu olduğunda “unutmak” iyi bir şey bile olabiliyor.
Dahası bir nimet, bir marifet haline bile geliyor. Kötü anılar mesela! Acılar! Büyük ve derin acıların kayıtlı olduğu tatsız anılar. 20-30 yıl hiç azalmadan aynı yoğunlukta, aynı tazelikte anımsanmaya devam etselerdi halimiz nice olurdu?
Ya da kayda aldığımız her telefon, her şiir, her şarkı, okuduğumuz her makale hiç unutulmasaydı? İster miydiniz belleğinizin bir telefon fihristi haline gelmesini?
Unutmayalım: Unutmak da belleğin mühim ve vazgeçilmez görevlerinden biri. Tıpkı anımsamak gibi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Biyolojik yaşınızı siz belirleyin 21 Kasım 2024 | 616 Okunma Gerçek yaşınız ‘biyolojik yaş’tır 18 Kasım 2024 | 723 Okunma En iyi egzersiz hangisi 16 Kasım 2024 | 1.177 Okunma Sırada ‘yaşlanma tsunamisi’ mi var 14 Kasım 2024 | 385 Okunma Şüpheci olun 07 Kasım 2024 | 495 Okunma