Tokluk şekerini dikkate almadan sadece açlık şekeriyle diyabet takibi yapmaya çalışmak yanlıştır. Bu hata birçok hastalığa zemin hazırlayabilir.
Şeker hastalığı, kontrol altına alınmazsa organ ve dokuların
neredeyse tamamını etkileyen can sıkıcı bir sağlık sorunudur.
Hastalığı izlemede kullanılan temel kriter de kan şekeri
değerleridir. Maalesef bu noktada, önemli bir hata yapılıyor. Bu
hata, tokluk şekerini dikkate almadan sadece açlık şekeriyle
diyabet takibi yapmaya çalışmaktır.
Tekrar ediyorum, bu ciddi sonuçları olan büyük bir yanlıştır!
Çünkü çoğu hastada açlık şekeri kabul edilebilir limitler
içindeyken, tokluk şekeri çok yüksek olabiliyor. Ve bu durum şekere
bağlı göz, kalp, beyin ve böbrek sorunlarına zemin hazırlıyor.
İşte bu nedenle okurumuzun sorusunu şöyle cevaplamak istiyorum: Her
ikisi de son derece önemlidir.
Özellikle Tip2 diyabet söz konusu olduğunda tokluk insülini ve
şekerini izlemek en az açlık şekeri ve açlık insülin değerlerini
takip etmek kadar önemli.
Hatta sadece bu ikisini izlemek de yetmez! Üç aylık kan şekeri
ortalaması hakkında fikir veren HbA1c seviyesini de bilmek
gerekir.
Reflü nasıl oluşuyor?
Midenizle yemek borusu arasında ileri teknoloji harikası çok
özel bir kapak sistemi var. Bu sistem sadece gıda geçişi için, yani
yiyecekler, içecekler yutulurken açılıyor.
Yani normalde sadece “girişe müsaade” ediyor. Asitli mide sıvısının
ve mide muhtevasının yemek borusuna geri kaçmasına ise asla izin
yok!
Bu sistemdeki doğal mekanizma şu ya da bu nedenle bozulduğunda ise
mide muhtevası yemek borusuna geri kaçmaya, asitli mide suyu da
yemek borusunu tahriş ve tahrip etmeye başlıyor.
Zaten bu nedenle de reflü meselesi, midenin giriş kapısının
bozulması ve mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla tetiklenen bir
dizi sorundan ibarettir. Başlangıçta, yani yapısal hasar henüz
hafifken, sadece yatar pozisyonda ya da ayakkabınızı bağlamak için
eğildiğinizde oluşan minik kaçaklar bir süre sonra siz otururken,
hatta ayakta dururken bile gerçekleşmeye başlar.
Sonuç mu? Can sıkıcı pek çok sorun sizi beklemektedir. O sonuçları
yani “reflü işaretleri”ni yandaki kutuda bulacaksınız.
Genç kalp ölümlerinde Avrupa birincisiyiz!
Sadece kadın kalp ölümlerinde değil genç kalp ölümlerinde de
maalesef Avrupa’da birinciyiz. İki grupta da kalpten ölümlerde ilk
sıralardayız. Bunun ilk nedenleri hareketsiz, kötü beslenen,
stresli bir toplum haline gelmemiz.
Bu kadar kaliteli sağlık servisi alabildiğimiz bir ülkede yaşam
kalitemiz oldukça kötü. Daha iyi bir beslenme bilincine ve
hareketli yaşam tarzına ihtiyacımız var. Çözüm mü? Türk Kardiyoloji
Derneği mükemmel bir organizasyon. Bu işe öncellikle onun el
koyması gerekiyor. Destek için de sonuna kadar yanlarındayım.
Ofis çalışanları diyabet tuzağında